Zekeriya Alp; Aziz Yıldırım iddiasını kanıtlasın MHK başkanlığını bırakırım
Zekeriya Alp; Aziz Yıldırım iddiasını kanıtlasın MHK başkanlığını bırakırım… Gündemdeki tüm konulara yanıt veren Merkez Hakem Kurulu Başkanı Zekeriya Alp çarpıcı açıklamalarda bulundu. Aziz Yıldırım’ın ‘rapor değiştirildi’ sözü hatırlatılan Alp iddialı konuştu.
HABERTÜRK’e çarpıcı açıklamalarda bulunan MHK Başkanı Zekeriya Alp, Aziz Yıldırım’a çok iddialı bir karşılık verdi. Gündemdeki tüm konulara açık yüreklilikle yanıt veren Alp; Aziz Yıldırım’dan Aykut Kocaman’a, Fırat Aydınus’tan Halis Özkahya’ya, Cüneyt Çakır’dan Meireles’e kadar pek çok isimle ilgili görüşlerini net bir biçimde dile getirdi.
‘ÖZKAHYA O MAÇI SÜPER YÖNETTİ’
En çok üzüldüğünüz hakem hatası ne oldu?
Hakem hatası demeyelim de… En çok Fırat’ın Eskişehir-F.Bahçe maçındaki durumuna üzüldüm. Halis ise F.Bahçe-G.Saray maçında süper bir yönetim gösterdi. Ama sonrasında Disiplin Kurulu ve Tahkim Kurulu kararıyla olay çok büyüdü. Çok üzüldüm bu olaylara… Gerek Halis gerekse Fırat’la bu dönemde sürekli temas halinde oldum. Çocuklar da biz ne dediysek, onu yaptılar. O bakımdan o dönem bizim için bayağı sıkıntılı geçti.
‘RAPOR ASLA DEĞİŞMEZ’
Aziz Yıldırım’ın bir ifadesi var, “Halis Özkahya raporunu değiştirdi” diye…
Bu konuda bir cevabım olamaz ki… Hiçbir şekilde hakemin vermiş olduğu bir rapor asla ve asla değişmez. Ek rapor olabilir. Ek raporun alınması birinci raporun değişmesi anlamına gelmez.
Aziz Bey’in bu iddiası kanıtlanırsa ne olur?
Ortaya böyle bir durum çıksın, kanıtlansın, MHK başkanlığında bir dakika durmam. Niye durayım? Bu yanlışlığın otomatikman içinde olmuş olurum. Ama rapor değişmedi.
Aykut Kocaman “Hakemler bizimle ilgili yalan rapor hazırlıyor” dedi. Medyada yer aldı.
Çok üzüldüm. Böyle bir şey nasıl olabilir? Hakem camiasını suçluyor. Aykut, kişiliği ve her yönüyle takdir ettiğimiz bir kişi. Ama bu tür ifadelerini son derece yadırgıyorum.
Önce Disiplin Kurulu’nun, sonra da Tahkim Kurulu’nun kararını ilk duyduğunuzda neler düşündünüz?
(Uzun bir sessizlik)… Biz her iki kurulun da kararlarına ne olursa olsun saygı duyarız. Onun dışında bir yorum yapmamız kesinlike doğru olmaz. Aslında bu konuda çok konuştum. Daha fazla konuşursam ipe çekerler beni (Gülüyor)…
‘MEİRELES, HEM TÜKÜRÜYOR HEM PUTO DİYOR’
Meireles’in hareketi tükürme midir?
Evet… Ayrıca ‘puto’ diyor. Puto* ne demek? Neyse ben bu konuda fazla bir şey söylemek istemiyorum. Bu konuyu gerekli yerlere söyledim. Başkanımız Sayın Yıldırım Demirören’e söyledim… Bu ceza kararından önce endişelerimi, Türk futbolunun geleceği açısından Sayın Yıldırım Demirören’e söyledim. *(O….)
Demek ki Halis doğru yaptığına inanıyor, doğru karar verdiğini ve yine doğru rapor yazdığını savunuyor.
Evet, ortada bir gerçek var. Önemli olan hakem raporudur. Halis’le bazen günde birkaç kere görüştüm. Halis de kararının arkasında, yapılanı söylüyor. Bir insanın durup dururken, ortada bir şey varken yalan mesaj vermesi mümkün mü?
Ama o rapor çiğnendi, çöpe atıldı…
Oralara girmek istemiyorum artık! Girersem, kenarından bile girersem çok büyük bir infial yaratır. Bu kadar yeter.
Bir kez daha sormak istiyorum, size göre Meireles hakeme tükürdü mü tükürmedi mi?
Tükürdü… Çok belli zaten. Çekimlerden belli tükürdüğü… Ben şimdi senin yanına geldim ve yüzüne doğru ‘Tüh, belanı versin’ dedim. Tüh dediğim zaman çıkar mı? Çıkar. Nedir bu?
Meireles’in yaptığı el kol hareketlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Hiç bir futbolcunun bu tür hareketler içine girmemesi gerekir. Elbette ki doğru hareketler değil. Futbolcular sadece ve sadece görevini yapmalıdır. Her futbolcu sahaya çıktığında hocalarının verdiği görevi en iyi şekilde yerine getirmeli ve bunun dışındaki hareketlere tevessül etmemelidir. Sahada hakemlerin en önemli yardımcısı olmaları gerekir.
Halis Özkahya’nın sonuna kadar doğru yaptığına inanıyorsunuz yani?
Evet inanıyorum. Halis gördüğünü, yaşadığını ve algıladıklarını raporuna yazdı.
‘HALİS ÖZKAHYA’NIN HEP YANINDAYIZ’
Halis Özkahya’nın durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Biz Halis’in hep yanındayız, ne gerekiyorsa yapıyoruz. Bir sorun olmayacak. Çizgisi çok iyiye doğru gidiyordu. Sadece tükürük, ‘balgam şeklinde mi tükürdü, yoksa başka bir şekilde mi tükürdü’ tartışması… Tükürük ne demektir? Ağzında bir şey oluşturursun, karşındakine savurursun, ben şimdi senin yanına geliyorum. Sinirliyim, konuşurken tükürüklerim senin suratına gelirse bu nedir?
‘AYDINUS KÜFRÜ DUYDUM DİYOR’
Çok net bir biçimde Fırat ya da Halis için “Hatalı” demediniz henüz. Fırat Aydınus, Eskişehir-F.Bahçe maçında hata yapmadı mı?
O malum olayda ilk pozisyonda yüzde yüz emin olduğunu düşündü. Ama şimdi düşünüyoruz, yüzde yüz eminim dediği karar acaba doğru mu, yanlış mı? Ortada böyle bir durum var… Caner “Ben söylemedim” dedi, Veysel de “Ben söyledim” dedi. Veysel ilk gün çıkıp da “Ben söyledim” deseydi kahraman olurdu. Yani futbolcuların yardımcı olması gerekiyor hakeme… Fırat aynı ifadelerin arkasında duruyor. ‘Sesin ona ait olduğuna yüzde yüz eminim’ diyor, ama öbürü de ‘ben söyledim’ diyor. Olabilir. Şu da var. Ben hakemlere itiraz görüntülerini izledikçe içim bir kötü oluyor. Hakemle didişmenin ne gereği var?
‘HALİS VE FIRAT YİNE F.BAHÇE’NİN MAÇLARINA ÇIKACAK’
Halis’i ve Fırat’ı bir daha Fenerbahçe maçlarına verebilecek misiniz?
Yakın bir zamanda Halis ve Fırat’ı F.Bahçe maçına vermek doğru olmaz. Ama ileriki haftalarda vermemiz gerekiyorsa veririz. Çünkü bu hakemler en iyi ve en gözde hakemlerimiz. Kulüplerimiz, ‘onu istemem bunu istemem’ yaklaşımına girerse hakem bulamayız.
Fırat Aydınus ve Halis Özkahya hakemliği bırakacaklarını size hiç söylediler mi?
(Derin ve uzun bir nefes alıyor) Bu tür bir konu yarın öbür gün yine bir polemik konusu olabilir. İsterseniz bizde gizli kalsın…
Fırat ve Halis’in toparlanması zor olacak mı?
İkisi de çoktan toparlandı. Kendilerine zaten maç veriyoruz. Bu arkadaşlar cezada değiller ki… Eleştirdiler, Halis’e Galatasaray-Fenerbahçe maçı sonrası nasıl hemen Beşiktaş maçı verilir diye. Niye vermeyeyim? Biz iyi maç yönetenlere ödül veriyoruz.
‘HER KULÜBE EŞİT MESAFEDEYİZ’
Hakem hataları hep Fenerbahçe aleyhine mi oluyor?
Raslantı ya da şanssızlık olabilir. Bunun dışında ne olabilir ki? Kasıt olması mümkün mü? Bunu konuşmanın bile son derece yanlış olduğunu düşünüyorum.
Bazı takımlar eziliyor düşüncesi var.
Hakemlerimiz her kulübe eşit mesafede. İstanbul takımı, Anadolu takımı diye bir ayrım olamaz. Anadolu takımı lehine veya aleyhine verilen penaltı, İstanbul takımları için de rahatlıkla verilmelidir. Mücadelemiz herkese eşit davranmak. Adalet budur.
‘YURT DIŞINDA KUZU TÜRKİYE’DE ASLAN’
Biz hakemlerimizi hiçbir zaman kaybetmek istemiyoruz. Türk futbolunun belirli bir çizgiye gelmesinde bu arkadaşlarımız çok önemli etkenler. Bizim Türk takımları Avrupa’ya gittiklerinde futbolcularımızın tutum ve davranışlarını görüyor musunuz? Gayet medeni ölçüler içerisinde hareket ediyorlar. Hakeme öyle fazla rahatsız edici itirazlarda bulunmuyorlar. Kenar yönetimleri de normal bir çerçeve içerisinde maçı takip ediyorlar.
Niye Türkiye’de böyle de, yurt dışında farklı… Kardeşim sen yurt dışında kuzu kuzu maç oynuyorsun, geliyorsun burada Türk hakemlerine aslan kesiliyorsun. Yani kendi ülkende inanılmaz hareketler, futbolcuya yakışmaz hareketler, tavırlar, davranışlar içerisinde bulunuyorsun. Ama yurt dışında bu hareketlerin ve davranışların hiçbiri yok. Maçlar ortada. Şimdi Avrupa’da Galatasaray ve Fenerbahçe’nin maçları olacak. Hep beraber göreceğiz. Bazı arkadaşları göreceğiz.
Cüneyt Çakır için de ülkemizde ayrı, yurt dışında ayrı maç yönetiyor deniliyor.
Bu iddiaları ortaya koyanların ortaya bir veri koyması lazım. Lafta herkes, herkes hakkında konuşabiliyor. Ortaya somut bir şey koyacaksın. Cüneyt Çakır yurt içinde de yurt dışında da aynı. Değişen bir şey yok. Yurt dışında Cüneyt Çakır’ın hiç yakasına yapışan ya da kolundan çeken oluyor mu?
Futbolculuk hayatınızda hiç kırmızı kart gördünüz mü?
Beşiktaş’ta oynadığımız dönemde İhsan adında bir futbolcu arkadaşımız vardı. Balıkesirli… Altay’a karşı oynuyorduk. O da benim gibi sarışındı. Rakibe tekme attı, hakem geldi yanlışlıkla bana kırmızı kart gösterdi. Olayın benimle hiç alakası yoktu. Hasan Polat o zamanlar federasyon başkanıydı ve olayı bildiği için hiç ceza almadım, ertesi haftaki ilk maçta da oynadım. Oyundan atıldım ama haksız atıldım. O da kırmızı kart sayılmaz
DOSTLARI KIRAMADIM
MHK Başkanlığı’nı zor kabul ettiniz diye duydum.
Kimse inanmıyor ama doğru… Aylarca önce bir seyahat planlamıştım. Bavullarım hazırdı, gidiyordum. Kapının önünde taksi bekliyordu. Biraz sonra uçacaktım… Bahama Adaları’nda şahane bir tatil yapacaktım. Ama dostları kıramadım ve ertesi günü başkanlık teklifini kabul ettim.
Kimdi bu kıramadığınız dostlar?
Ufuk Özerten ve Mehmet Baykan…