Sarı kırmızı ve Diyarbakır yeşili
Hassas zamanların kentidir hep Diyarbakır. Bir de siyasi tartışmaların…
Herkes bilir ki; bu kentin tamamına yakını aslında Diyarbakırsporlu falan değildir. En azından Diyarbakırspor, Süper Ligi’ne çıkana değin bu durum aynıyla vaki idi…
Evet, kim ne derse desin bu kent baştan aşağıya Galatasaraylıdır. Hem de öyle böyle değil, genciyle, yaşlısıyla Galatasaraylıdır. Yıllar evvel yaptığım bir Diyarbakır ziyaretim de meselenin aslını da öğrenme şansım olmuştu.
Abdullah Öcalan’ın bölgedeki etkisi malumunuzdur elbette. Söz konusu Diyarbakır olduğunda, bu durum daha da keskinleşir.
Biliyorum, bu satırları okuyan sevgili okurlarımın bazıları hemen beyinlerinde çapraz sorgulara başlamışlardır. Aman ha! Varmaya çalıştığım yer hiç de oralar değil. Yani kimse durumdan bir vazife çıkarmaya çalışmasın!
Bahsi geçen zamanlar Öcalan’ın daha öğrenciyken, yani yıllar evveline dayanmakta. O da her çocuğun yaptığı gibi küçük yaşlarda bir takıma vermiş gönlünü ve bu takım da Galatasaray olmuş. Hatta rivayet odur ki; seneler sonra, sarı-kırmızılı takıma olan düşkünlüğü yüzünden sakıncalı olmasına rağmen gizlice Ali Sami Yen’e gidip takımının maçlarını izlermiş.
• • •
Galatasaray kafilesindeki bir arkadaşımın maç dönüşü bana anlattığı bir şey çok hoşuma gitti. 20-25 kişilik bir toplulukla kentin görülmesi gereken yerlerini biraz da tedirginlik içinde dolaşırlarken kimi esnafın onlara çay kahve ısmarlaması herkesi çok şaşırtmış.
Halktan bazı kişilerin Diyarbakırspor bayrağının yanında Galatasaray bayrağını da taşımaları ise onları tamamen rahatlatmış. Zira herkesin aklında bundan birkaç hafta evvel aynı şehre giden Fenerbahçeli taraftarların yaşadığı şeyler varmış. Onlara karşı takınılan tutum maalesef çok daha soğuk ve sert olduğu için insanların bu tedirginliği yaşaması çok doğal. Ne mutlu ki; Diyarbakırlılar kendilerine yakışanı yapmakta gecikmediler.
Bu arada, Diyarbakır Valisi ve Belediye Başkanı’nın çabaları da hakikaten üst düzeyde olmuş. Kente giden herkesin görüşü bu yöndeydi.
Skora ve oyuna ilişkin söylenecek pek de önemli bir şey olduğunu sanmıyorum. Zira Galatasaray’ın hedefleri Diyarbakırspor’un çok çok üzerinde. Bu sebepten dolayı, sarı-kırmızılıların zor da olsa bu maçı kazanmasını çok normal buluyorum. Ayrıca hafta içi Avrupa Ligi’nde Dinamo Bükreş’e karşı oynadıklarından yorgunluklarını da mazur görmek gerekir.
• •
Evet dostlar… Diyarbakır kenti, Güneydoğu misafirperverliğinin tüm sıcaklığıyla ağırladığı Galatasaray’ı sağ salim uğurlarken, bir anlamda hataların nasıl kısa sürede telafi edilebileceğini de göstermiş oldu. Umarım onlar için tam tersini düşünenler de kendilerini yeniden gözden geçirmeyi akıl edebilirler!
ERKUT TEKİN