NationalTurk yorumcusu Müslüm Gülhan’dan; Bir tarafta direktör bey, Ömer abi Hamza Efendi diğer tarafta kupa!..
NationalTurk yorumcusu ve Haliç Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Müdürü Müslüm Gülhan, bugünkü “Bir tarafta direktör bey, Ömer abi Hamza Efendi diğer tarafta kupa!..!..” başlıklı yazısında Fatih Terim, Ömer Üründül ve Hamza Hamzaoğlu’nun Dünya Kupası ile ilgili TV’de yaptıkları yorumlarını kaleme aldı…
NationalTurk yorumcusu ve Haliç Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Müdürü Müslüm Gülhan’ın ‘Bir Tarafta Direktör Bey, Ömer Abi, Hamza Efendi Diğer tarafta Kupa’ başlıklı yazısı;
Akıl sağlığı gerçekten önemli; hani Dünya Kupasının futbolun yanında bunu da hatırlatması bizim açımızdan iyi mi, kötü mü anlayamadık.
Mesela;
Brezilya oynuyor, Yurdumun Direktör beyi Scolari’ye akıl veriyor, hani 5 kez Dünya Kupasını kazanan takımın teknik direktörüne… “İnşallah olmaz ama Scolari de bunu düşünmeli” bu ne demek şimdi?..
Ya Hamza efendiye ne demeli; Sneijder’e maç boyunca verdi- veriştirdi… Ne o; aldığı paranın karşılığını vermiş, üstelik Türkiye Direktörünün sahibi olduğu (!)Türkiye Futbolunu da eleştirmiş…
Sneijder düşmanlığı priminden o da nemalanmak istiyor.
Ömer abi ise bizim için karşı pencere durumunda?
Ya kardeşim, her dakika pozisyonların şekline göre her şeyi söyler mi bi-insan?
Sürekli farklı; başı -sonu belli olmayan yorumlar içinde… En net olanı; Van Gaal’i eleştirmesiydi ki; aksilik o ya adam oyuna iki hamle yapıp maçı kazanmaz mı!
Ömer Üründül Fatih TerimO bir de “buradan da kaleye vurulmaz ki”, “ her yerden şut deniyor” gibi yorumları ve şut atmadan nasıl gol olacağına dair de fikrinin olmaması da bize ıstırap olarak geri geliyor tabi ki…
Ha şu Lahm problemini çözmek gerekiyor;
Her Almanya maçında Lahm’ın zorla sağ bek oynatılma histerisi bir tek bizim yorumcularda var.
Şimdi biraz taktiksel açıklama yapıp sonra takılma boyutuna geçmek lazım. Alman Ulusal takımının orta alanında Kross, Schweinsteiger, Khedira gibi yüksek ve kalın oyuncular var, diğer taraftan defansın ortasında oynayan Hummels, Boateng, Mertesacker de yüksek ve kalın oyuncular, eğer aralarına çabuk ve süratli rakip oyuncular düşerse toparlanmaları mümkün değil.
O yüzdendir; hem Löw, hem de Guardiola bu açığı kapamak için Lahm’ı bu mevkide oynatmak zorunda kalıyorlar. Hem çabukluğu, hem kademe anlayışı, sürati onun bu mevki için önemli avantajlardır.
Guardiola bile son Şampiyonlar Ligi maçında Lahm’ı Ronaldo için sağ bek oynattı ve fark ortaya çıktı.
Hani Löw ve Guardiola’yı kaale almazsanız tamam, eyvallah haklısınız!
Taktiksel olarak biraz daha kurcalarsak;
Dünya Kupasında hiç bir takım fantastik oyun peşinde değil, hepsi akıllı stratejilerle maçı kazanmak peşinde… O yüzdendir takım taktiği çok ön plana çıkmakta, atletik özellikler ve temponun farklılıkları çok net ortada, diğer taraftan bu Dünya Kupasının ortaya koyduğu en önemli ayrıntı; futbolun her iki yönünü çok iyi oynamak gerekliliğinin kaçınılmaz olduğu gerçeğidir (İtalya, İspanya örnekleri), en iyi takım; bu her iki yönü ile ilgili geçişleri taktiksel olarak iyi yapandır.
Bu işi başaranlar orada gerçekten iyi işler yapıyorlar, sadece bizde Direktörümüz geçişe takıldığı için mikrofonun başına geçti.
Şimdi bunları göz önünde bulundurursak belki abiler ve amcalar ona göre yorum yapma ihtiyacı hissederler.
Yoksa son maç akşamı olduğu gibi yabancı herhangi bir kanalda, dili bilip bilmemek hiç önemli değil, seyretmenin güzelliği gerekecek.
Fransız kanalına denk geldim ki; hiç önemli değil, çünkü kendi kanalımızda seyredince de olaya Fransız kalıyoruz.
Rahat olmak lazım?
Akıl sağlığı zaten risk altında?
Müslüm Gülhan / NationalTurk