Kurumsal Konsensus, Denizli ve Asıl Sorular Az Sonra!
Telekulak skandalının isim sponsoru olduğu malum Futbol Ligimiz bitti.
Bitişin hemen sonrasında spor kamuoyunda Fenerbahçe ve Başkanı Aziz Yıldırım’ın başarısızlığı konuşuldu durdu.
12 sözleşmeli yabancısı olan Beşiktaş ise kovduğu hocası Ertuğrul Sağlam ve futbolcularından oluşan Bursaspor’un 11 puan, Fenerbahçe’nin de tam 10 puan gerisinde T.Ligi’nde 4.oldu.
Koca Beşiktaş camiası sustu. Yutkundu…
Sessizlik sürerken Beşiktaş ve Milangaz Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören bu sükunetten sıkılmış olacak ki yaklaşık 3 hafta önce Bernd Schuster ile görüşmelere başlamış.
(Haber başkandan bilgileri en çabuk ve doğru almasıyla güvenilir olarak bilinen gazeteci, sevgili Orhan Yıldırım kaynaklı)
Şimdi de Mustafa Denizli, Scala’vari bir operasyonla gönderildi….
“Aman sen de, ne alakası var… Scala’vari diyorsun” diyeceksiniz!
Doğru Scala’da mutsuzluk vardı!
Oysa, az önce yapılan basın toplantısında herkeste mutluluk vardı!
Hem de neşe içinde gülücükler dağıtılan bir mutluluk tablosu!
Mutsuz olanlarsa, orada saatlerce bekleyip soru alamayan gazetecilerdi sadece !
Aslında onların da bu soru alınmayan jet toplantılara alışık olmaları gerekiyordu!!
Neticede soru alınmayan toplantıları ve Scala’vari operasyonları aralarındaki bazı eski emekçiler çok iyi biliyorlardı.
Ustalara Tebrikler !
İşte o Scala’vari dönemin muhteşem iki acemi yöneticisi olan Yıldırım Demirören ve Mete Düren artık usta oldular …
Eski dönemin O ‘Bilgili’ halini şimdi daha da beceri içinde değerlendirebiliyorlar!
Onları tebrik etmek lazım . . .
3′lü kurumsal anlaşmaların ”dayanılmaz Milan Kunderası!”
Burada en büyük hayal kırıklığı Mustafa Denizli’ydi.
İnsan meslek hayatını bitirebilecek yüksek tansiyon hastalığını anlatan, 4 köşe bir basın toplantısı, hiç yapar mı hocam.
Şayet görev yapamayacak kadar yüksek tansiyon hastasıysan Çeşme’de güneşin altına gidip kendini niye riske atıyorsun sayın hocam?
Ayrıca sen iki sezondur ne heyecanlara dayandın. Nereden çıktı şimdi bu yüksek tansiyon…
Üstelik bizler gitti gidecek gözüyle bakılan Milli Takım Teknik Direktörü Hiddink’in yerine seni düşünürken!
Aslında bomba gibi de gözüküyordun …
Bir de daha güçlenip döneceğim (!) de ne demek oluyor hocam?
3-5 yıl sonra daha da yaşlanmayacakmısın. Neticede ‘Benjamin Button’ bir hayatımız yok ki!
Yoksa O Türk Futbolunu mahvedenlerden birileriyle yorumculuk anlaşması mı yapıyorsun hocam!
Ama orada da durum çok iyi değil ki …
Ertuğrul Sağlam için Metalist maçı esnasında dediklerinle, onun yerine geldikten sonra, yaptıklarının arasında tam 2 x 12 puan farkı vardı hocam.
Şayet o günlere döneceksen, o (!) kanala da, sana da çok yazık derim hocam!SAYIN KEÇELİ’NİN HABERİ YOK, AMA KONGRE ÜYELERİNİN DE HABERİ YOK!
Bu akşam yapılan toplantı öncesi Beşiktaş Yöneticilerinden 2. Başkan olan Metin Keçeli “Benim bile hiç bir şeyden haberim yok sizden öğreniyorum” diyor, Radyospor’dan Aydın Cingöz’e !
ŞİMDİ gelin görün durumun vahametini,
Hangi vahameti mi?
Hangisini isterseniz…
İster, Scala’dan sonra erken emekli edilme gayretleriyle antrenörlük hayatı bitirilme aşamasına getirilen ve bir TV’ye yeni sezonda iyi bir kontratla yorumculuk için hazırlanan 3′lü konsensüs kararlı Mustafa Denizli vakasını…
İster, Ertuğrul Sağlam’da olduğu gibi kontratı sürmekte olan bir antrenörünüz varken, bir başka teknik adamla salkım saçak görüşme yakışıksızlığını…
İster, her işe karışmayı bekleyen yöneticileri…
İster, gün geçtikse güvenilmez bir hale gelen Beşiktaş Yönetim modelini…
İsteyin istediğiniz kadar ….
Şimdi sessizliği biraz daha bozalım!
Asıl Sorular AZ SONRA ! . . .
Hürser Tekinoktay