Son dönemlerin flaş takımı Kayserispor. Bu sezonun ilk yarısı ile beraber son 5 yılda öyle işler yaptılar ki sanki nakış işliyorlar. Bir Ters, Bir düz, Bir etik, Bir değil, Bir doğur bir yanlış. Bakalım bu işin sonu nereye gidecek bu şekilde..
Gelin biz önce birkaç doğrudan bahsedelim.. Yaptıkları en büyük doğru Hoca konusunda güven ve istikrar ardından da stadın inşaatı.
2004-2005 sezonu sonunda 32 puanla ligi 15. bitirip ligde kalan Kayseri yönetimi birazda radikal bir kararla Ertuğrul Sağlam’ı göreve getirdi, O’na sınırsıza yakın yetkiler vererek elini rahatlattı. Ertuğrul hoca bunun karşılığını vererek takımının ilk sezon 51 puanla 5. sırada yer almasını sağladı. Bir sonraki sezonda Ertuğrul hoca bazı şeyleri iyice yerine oturtmaya başlamış iken ve gene 51 puanla yeniden 5. sırada yer almış; artık düşmeden ziyade en azından Avrupa kupalarına katılmayı adet edinmiş kulüp kıvamına geliyorken Beşiktaş’ın baskısı birazda hocanın isteğiyle Ertuğrul hocayı gönderdiler ve ilk yanlışlarını yaptılar.
Gene radikal bir kararla Tolunay Kafkas hocayı getirdiler. Aynı Ertuğrul hocaya verdikleri özgürlüğü O’na da uyguladılar. Bu defa biraz daha hesaplı kitaplı gitmeye başladılar, Ligimizin belli kıvamını almış, neredeyse tüm takımları gezmiş futbolcular yerine Alt yapıdan gençlere, özellikle Almanya ve Hollanda dan gurbetçi gençlere yöneldiler. Zaman zaman sıkıntılar yaşandı bu dönemde, Hatta Kayseri halkı Tolunay hoca için ikiye bölündü şehir meydanlarında pankartlar açıldı olumlu olumsuz.. Bunun neticesini de ilk yıllarında zorda olsa aldılar. Bu defa 55 puanla 5. bitirdiler ligi.
İşte bu noktadan sonra film kopmaya başladı anlaşılan. Büyümekle büyük olmakla ağız dalaşını karıştırmaya başladılar. Önce Gökhan Ünal ve Mehmet Topuz’u kimse alamaz deyip bilboardlara yazılar yazdılar, her gün bir tvye koştular vs. vs.
Neticesinde kendi elindeki bu değerleri kırıp geçen sezonu asıl atılım yapacağı yerde hüsranla bitirdiler ve 50 puanla 7. oldular.
Buraya kadar her şey güzel hoş giderken büyük olmaya çalışmanın , büyük takımlara kafa tutmanın ağırlığını kaldıramamaya başladılar. Hepimiz çok iyi biliyoruz ki Anadolu da sivrilen bir futbolcuya Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş talip olur. Olmaya da devam edecekler ancak Kayserispor yönetimi işin ucunu maalesef kaçırmaya başladı.
Futbolcular köle değildir, futbolcular önce insandır. Şuan için Türkiye de 3 büyük kulüp var ve bu kulüplerde oynamak bir çok futbolcunun hayalidir.
Şimdi bu kadar yazıyı asıl bağlamak istediğim Kayserispor yönetiminin Galatasaray’ı “ Etik Davranmıyor “ diye federasyona şikayet edeceğiz söylemine.
Peki be güzel Kayserimin kötü yöneticileri, insana sormazlar mı Troisi ’yi Gençlerbirliğinden nasıl kaçırdını ? Gene insana sormazlarmı Mehmet Topuz’u haraç mezat Fenerbahçe’ye satarken; Beşiktaş yöneticisi Levent Erdoğan’ın “ Mehmet’e biz imza attırdık, bundan sonra Beşiktaş’ın futbolcusudur “ sözlerini şikayet ettiniz mi ?
Peki sizler yönetici olarak bu kadar mı cahilsiniz ? UEFA ve FIFA’nın sözleşmesinin bitimine 6 ay kalan bir futbolcu istediği klüple görüşür maddesini unuttunuzmu ?
Eğer bu durumdaki Ali Turan’dan dolayı Galatasaray’ı şikayet edecekseniz Beşiktaş’ı sözleşmesi bitmesine 1.5 yıl olan Mehmet Topuz’dan dolayı şikayet ettiniz mi ?
Neyse, nacizane bir önerim Kayserispor yönetimine, Anadolunun yükselen yıldızı olma yolunda ilerlerken bir yandan da “ en antipatik takımı “ konusunda zirveye oynamayın.
Bence çok fazla TV’lerde transfer olayına girmeyin ve iyi yaptığını yapılanma ve istikrar konusunda ilerleyin. Emin olun böylesi çok daha hayırlı olacak..
Hüseyin Tüfekçi