Beşiktaş camiasının önde gelen isimlerinden, eski yönetim kurulu üyesi İbrahim Altınsay NTV Spor Radyo’da önemli açıklamalar yaptı. İbrahim Altınsay, “Geçmişten hesap sormayacaksa Fikret Orman’ın karşısındayım” dedi.

İbrahim Altınsay, “Fikret Orman’dan üç isteğim var” yapmazsa karşısındayım” ifadelerini kullandı. Ntvspor Rayo’da yayınlanan ve Bülent Yüksel’in sunduğu “13” programına katılan Altınsay neden adaylıktan vazgeçtiğini anlatırken, muhalefet liderlerine de ciddi göndermeler yaptı..

İbrahim Altınsay’ın açıklamaları;

Demirören’e kadar, herkesin ikinci takımıydı Beşiktaş…

Yıldırım Demirören, Beşiktaş Başkanlığı’nı bırakmayı düşündüğü andan itibaren, yönetime gelmemiz halinde icra kurulumuzu oluşturacak çok yakın çevremizle, bir durum değerlendirmesi yaptık. Bizim idealimizdeki Beşiktaş, semt özelliklerini koruyarak, dünya kulübü olabilecek bir Beşiktaş’tı. Ülke futbolundaki çürümeye karşı, çürüyen sistemin bir parşası değil, ona bir alternatif olacak bir Beşliktaş’tı. Ve taraftar kitlesi en büyük olmamakla birlikte, sempatizan kitlesi en büyük olan bir Beşiktaş’tı. Biliyorsunuz ki hangi takımlı olursa olsun, herkesin ikinci takımı Beşiktaştı ama bunların hepsi erezyona uğramıştı.

Üç kriterim var

Birinci konu; “Mali açıdan iflasın eşiğine gelmiş, herkesle problemi olan, şike soruşturmasında adı geçen Beşiktaş’ı, özlediğimiz Beşiktaş’a nasıl dönüştürebiliriz?” meselesiydi. Bunun için yeniden bir yapılanma gerkiyordu ve bunun için de öncelikle Beşiktaş’ı bu hale getirenlerden, köklü bir hesap sormamız gerekiyordu.

İkincisi gerçek Beşiktaş taraftarının iradesi, ne tribüne ne genel kurula yansıyordu.. Taraftaın iradesinin, genel kurula yansıyacağı bir tüzük devrimi yapmak gerekiyordu.

Üçüncüsü de Beşiktaş bu hale, devamlı ikbal izzet peşinde koşan paralı insanların para vererek, bir nevi hasta para bağımlısı hale getirilmesi yüzünden gelmişti. Biraz sancılı olacaktı ama biz Beşiktaş’ın kendi gücüyle, ekonomik sorunların üstesinden gelebileceğini gördük ve inandık.

Bölmemek için aday olmadık

Tam bu çalışmaları yaptığımız, yola çıktığımız esnada, karşımızda adaylığını koymuş bir Serdal Adalı vardı. Sonra durum değişti o pazartesi Yalçın Karadeniz’in karşısına Fikret Orman çıktı. Biz de bölücü konumunda olmamak, genel kurul üyelerinin aklını bulandırmamak için bu seçimde aday olmama kararı aldık, arkadaşlarımızla. Yalçın Karadeniz’in çekileceğini bilseydik çıkardık. Yanlış yaptık.. He çıksaydık da bizi 24 saat orada yaşatırlar mıytdı? O da ayrı konu ama 24 saatliğine de olsa denemeye değerdi. Bütün kalbimle Fikret Orman’ın başarılı olmasını istiyorum.

Şimdi sıradan bir Beşiktaşlı olarak;

1-Yeni gelen yönetim geçmişten hesap soracak mı?

2-Gerçek Beşiktaş taraftarının iradesini kulübe yansıtacak yolları açacak mı?

3-Beşiktaş’a, kimsenin parasına muhtaç olmadan, icazetine, vesayetine muhtaç olmadan, kendi ayakları üzerinde durmasını sağlayacak reformları yapacak mı?

Bunları yaptığı takdirde, onlar bir adım diderlerse ben üzerine beş adım gelirim ama yapmazlarsa da karşılarında olurum! Tavrım duruşum da budur.

“hesap sorma” süreci, zihniyet değişimi süreci olmalı

Fikret Orman’ın “hesapları bağımsız denetleme kurumlarından birine incelettireceğim” demesi, benim için yeterli değildir. Ne yapacak denetleme kurumu? Şeklen denetleyecek! Beşiktaş’da zihniyetlerin ortadan kaldırılması gerekli. Beşiktaş’ı kullanarak “para veririm” diyen zihniyetin, ortadan kalkması lazım. Bundan sonra da tüzük tadilatıyla yönetime gelenlerden hesap sorulabilne durumunu kuvvetlendirmek, bunu kurala bağlamak lazım. Maalesef Türkiye’de yönetime gelenlerin keyfiliği giderek artıyor.

Yeni yönetimin ilk işi ibra edilmediği gerçeğine resmiyet kazandırmak olmalıdır

Beşiktaş genel kurulu, geçen mali kongrede ilk defa kulübün kaderine el koydu. İdari açıdan, Demirören yönetimini ibra etmedi. Dernekler yasasına baktığımız zaman, ibra olması için ibra oylarının, yarıdan bir fazla olması lazım. İlk yapılacak iş dava açarak, ibra edilmediğini tescil ettirmek olmalıdır. Ondan sonra gelecek yönetim, bütün katıyları, kararları, harcamaları, genel kurulun incelemesine açması lazım. Ben “hesap sorma” diyince bunu anlarım. Çünkü burada ahlaki bir sürü de olay var. Beşiktaş değerlerinin de ortadan kaldırılması var. Kişiler değil hedefimiz “artık bu zihniyet, bu kulüpte yer bulamasın” diyedir çabamız.

Fikret Orman üç kritere uymazsa karşısındayım

Firet Orman ile Yalçın Karadeniz seçime gitselerdi katıysız koşulsuz, Fikret Orman’ı desteklerdim. Şimdi de kanatim aynı. Artık seçim bitti, Fikret Orman’ın kazanamama ihtimali yok. İnşallah da kötü gidişi durdurur. Bahsettiğim üç kriterle ilgili yaptığı her şeyi desteklerim ama hala grupçularla hareket edecekse hala paralı adam peşinde koşacaksa karşısındayım! Paralı adam peşinde koşmaya gerek yok ki.. Bu işi en iyi Yıldırım Demirören yapıyordu zaten. Ondan daha fazla para verecek adam var mı?

İbra oylamasında salonu terk edenlere mesaj…

2006’dan beri ibra etmeme yönünde oy kullandım. Ama son kongrede ibra oylaması geldiğinde salonu terk edenler de var. Artık bunlar Beşiktaş’ın yakasından düşsün. Fikret Orman üzerindeki soru işaretlerinden biri de bu. Keşke mali genel kurulda açıkça ibra etse ya da etmeseydi. Onun için bekleyelim, icraatlarına bakalım.. Ben Beşiktaş’tan umudumu kesmiştim ama 365 ibra etmeme oyu beni yeniden ayaklandırdı ve adaylık için bir ay çalıştım..

Hasan Arat kusura bakmasın…

Hasan Arat da “sahte üyelikler konusu masaya yatırılacak; hesaplar incelenecek” demek için mali kongrede oy vermesi lazımdı! Beşiktaş’ın kaderine not düşün yani.. Ya ibra edin ya etmeyin.. “oylamaya katılsam da ibra edecektim” diyen bir insanın da nasıl hesap soracağından şüpheliyim açıkçası! Hesap soracak adam ibra etmez! Benim kafam böyle çalışıyor; kimse kusura bakmasın.