Fuat Yaman’dan Fikret Orman hakkında çarpıcı açıklamalar
NationalTurk yorumcusu Fuat Yaman, Fikret Orman ve yönetimi hakkında çarpıcı açıklamalar yaptı. Yaman, Fikret Orman ile ilgili yaptığı açıklamada, “Bu işe soyunuyorsan her şeyden haberin olacak ve ona göre plan program yapacaksın” dedi.
Fuat Yaman’ın, NTV Spor’da Bülent Yüksel’in sunduğu “13” adlı programda yaptığı açıklamalardan satır başları şöyle;
Fikret Orman çok zor koşulları bilerek, görerek başkan oldu. Bu sorumluluğu alması açısından kendisini kutlamak lazım. Ancak Beşiktaşlı olduğunu hisseden birisi böyle bir göreve talip olabilirdi. Ama yeterince hazırlıklı, programlı olduğunu düşünebileceğimiz bir uygulama henüz göremedik.
Sanki çok coşkuyla, apar topar duygularla hareket edilmiş izlenimi veriyor şu anda. Bunda bir hak verebileceğimiz konular da var tabi. Her gün yeni bir rezaletle yüzleşiyorlar ve çoğunu görmediler bile. Gerçekten çok büyük rezaletler. Bu rezaletleri öngören de çok az yorumcu vardı. Testi kırıldıktan sonra yol gösteren çok olur hesabı değil de olmadan önce bunları dile getirmek çok önemliydi.
Sağlıklı bir yol haritası yapmak mümkün olmayabilir ama yine de kendine güvenen, stratejisi olan bir yönetimin daha bilinçli olabileceği yerler vardır diye düşünüyorum kendi adıma. Duygusal açıdan bir Beşiktaşlı olarak onlara teşekkür etmeliyim. Ama daha hazırlıklı ve programlı bir yönetim bekleyebilirdim.
Yönetim kararsız, ne yapacağını bilmez bir görüntü içinde
Carvalhal’in gönderiliş şekli, zamanlaması beni çok rahatsız etmişti. Çok şık olmayan bir şekildi. Hem Beşiktaş yönetimi için hem Carvalhal için. Bugün gelinen noktada hiçbir Beşiktaşlı gerçekten gerçek planları, teknik adam seçimi konusunda, takımın şekli şemali konusunda en ufak bir bilgiye sahip değiller. Umuyorum ki bu belirsizlik sadece dışarıda kalan insanlar için geçerlidir. Kendi planları vardır diye umuyorum.
Özellikle UEFA ile yapılan görüşmede savunmalar yapıldı, harikalar yaratıldı, şu oldu bu oldu dendi. Fakat işi iyi takip edenler, bu işi iyi sorgulayanlar ki başta sayın Hürser Tekinoktay olmak üzere bazı kişiler, Beşiktaşlı büyükler, yapılan görüşmelerin ve savunmanın çok yetersiz olduğunu söylemişlerdi. Yapılan işe limon mu sıkılıyor diye düşünen insanlar oldu. Ama gelinen noktada orada eksik ve yanlış işlerin yapıldığı ortaya çıktı.
Dolayısıyla en azından şu şu konularda insanların programı vardır diye insanlar düşünüyor. Ama şu ana kadar geçen süreçte maalesef iyimser bir beklentiden ziyade, kararsız, ne yapacağı belli olmayan, aslında fikirleri var da kamuoyunda tepki alır diye geciktirelim tarzında bir anlayış var gibi geliyor. Bu da herkesi rahatsız ediyor.
Saldım çayıra mevlam kayıra
Şu ana kadar çok ciddi problemlerle uğraşmaya soyundular. Bunlar mazeret olarak sunulabilir. Her ne kadar bunları bilerek bu işe soyundularsa da. Bazı konularda çok daha tutarlı ve çabuk hareket etmek gerekiyor. Çünkü kulüpler çok büyük işletmeler, camialar, ciddi kurumlar. Ve bu kurumlarda plansız programsız, saldım çayıra mevlam kayıra tarzı yönetim mümkün değildir. Benim gibi düşünen çok fazla insan var. İnşallah bu çoğunluk yanılır. Yönetim de sakın böyle karamsarlık taşıyan insanları suçlamasın. Empati yapsınlar, kendileri de dışarıda olsa eminim ki karamsarlık konusunda kendileri de aynı fikirleri taşıyacaktır.
Beşiktaş’ı yönetiyorsanız her şeyden haberiniz olacak ki benim bile haberim vardı!
Beşiktaş gibi büyük bir kurumu yönetecekseniz, Ferrari’nin UEFA’daki dosyasından da, Yıldırım Demirören’in en son mali kongrede gelip senetleri aldığından da haberiniz olacak. İşte benim çocukluk arkadaşım, o yönetimdeyken ibra etmem falan demekle olmaz. Bu işe soyunuyorsan her şeyden haberin olacak ve ona göre plan program yapacaksın. Geldikten sonra bir iki tane ekstra sorunla tabi ki karşılaşabilirsiniz. Şu an Beşiktaş’ın başına gelenlerin yüzde 99’unun, ben işin sadece teknik yönüyle ilgilenen bir futbol adamı olmama rağmen çoğuna vakıfım zaten. Ki ben bu işi çok takip eden bir insan da değilim.
Hayatımda ilk kez mali kongreye gittim!
Yıldırım Demirören ilk seçildiğinde kendisine oy vermiş biri olarak hayatımda ilk kez mali kongreye gittim ve ibra etmedim. İbra etmediğimi de onaylattım, yanımda belge olarak saklıyorum. Ben yapılan yanlışlara tepki koyma görevimi yaptım. Ben bile işin bu kadar dışındayken Beşiktaş’ın yaşadığı bu sıkıntıları öngörerek bir takım eylemlerde bulundum kendi çapımda.