TFF’nin açıklamasına Fenerbahçe belgelerle cevap verdi! Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Mehmet Ali Aydınlar’ın dün düzenlediği basın toplantısında yaptığı açıklamalara Fenerbahçe kulübü belgelerle cevap verdi.
Fenerbahçe’den yapılan açıklama şöyle;
“Türkiye Futbol Federasyonu, bu akşam saatlerinde düzenlediği basın toplantısında CAS tarafından kulübümüze ve TFF’ye gönderilen resmi bir evraka dayanarak kamuoyunun gündemine, dün düzenlediğimiz basın toplantısı ile getirdiğimiz konulara ilişkin bazı açıklamalarda bulunmuştur. TFF açıklamalarında, UEFA başmüfettişi Pierre Cornu’nun ifadelerinin gerçeği yansıtmadığını, kendisinin doğruları dile getirmediğini ve bu durumun düzeltilmesi için UEFA’ya bir mektup yazdıklarını ve Cornu’nun ifadelerinin geri alınmasını/düzeltilmesini istediklerini belirtmiştir.
Fenerbahçe’nin açıkladığı belgeler için tıklayın
TFF Başkanı Sayın Aydınlar’ın da bizzat söylediği gibi, Pierre Cornu ve UEFA aradan geçen 10 gün zarfında TFF’nin söz konusu mektubuna herhangi bir yanıt vermemiştir.
Bununla birlikte, Sayın Aydınlar’ın bizzat okuduğu 23 Kasım tarihli UEFA dilekçesi de TFF’nin başvurusuna kesinlikle bir cevap olmadığını kamuoyunun dikkatine önemle sunarız. Sayın Aydınlar’ın savunmasına dayanak olarak göstermeye çalıştığı dilekçe; kulübümüzce CAS’a sunulan ve Cornu’nun ifadesinde TFF ile UEFA arasında bir mutabakat olduğuna dikkat çektiğimiz dilekçemize UEFA tarafından yanıt olarak verilmiş bir savunma metnidir.
UEFA’nın söz konusu dilekçesinde açıkça görülmektedir ki; UEFA kesinlikle Sayın Cornu’nun yalan söylediği ya da ifadelerinin geçersiz olduğu şeklinde bir ibare kullanmamaktadır. Sonuç olarak Sayın Cornu’nun ifadesi UEFA tarafından yalanlanmamış ve CAS nezdinde de hukuken halen geçerli durumdadır ve bizim tahminimiz bu durumun değişmeyeceği yönündedir.
Öte yandan, bizim de açıklamalarımıza da dayanak oluşturan Sayın Cornu’nun CAS’a verdiği savunma dilekçesi, TFF Başkanı Sayın Aydınlar’ın söylediği gibi 18 Kasım 2011 tarihli değil 3 Kasım 2011 tarihlidir (aşağıda görülmektedir). TFF Başkanı “Fenerbahçe keşke bizimle iletişime geçse ve sorsa” demektedir. Oysa 18 Kasım 2011 tarihi Fenerbahçe’nin Sayın Aydınlar ile temasa geçerek kendisine bu belgeyi sorduğu tarihtir. Anlaşılan o ki kulübümüzün bu belgede yazanları kendisine sormasından sonra TFF Başkanı belgenin detaylarından haberdar olmuş ve harekete geçilmesi talimatı vermiştir. Bunun hemen ardından da bugün açıklamalarına dayanak oluşturan ancak henüz bir yanıt alamadıkları 21 Kasım 2011 tarihli mektup yazılarak UEFA’ya gönderilmiştir
Tüm bu gerçekler belgeleri ile ortadayken bir Türk takımını uluslararası alanda zor durumda bırakmaya çalışanların TFF Başkanı ve kalkanı tarafından korunmaya alınması kabul edilebilir bir durum değildir.
Öte yandan Fenerbahçe Spor Kulübü adına yapılan açıklamalar Asbaşkanımız Sayın Ali Koç’a ait açıklamalar değil Fenerbahçe Spor Kulübü’nün resmi görüşleri ve ifadeleridir. TFF’nin basın toplantısında bu şekilde bir ayrım yapılarak yanıt verilmeye çalışılması da anlaşılabilir ve yakışık alan bir tavır değildir. Önümüzdeki günlerde bu konuda daha detaylı açıklamalarımızda olacaktır.
Saygılarımızla”
Mehmet Ali Aydınlar basın toplantısında şunları söylemişti;
Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Ali Aydınlar, kamuoyundaki günlük gelişmeleri değerlendirmek üzere bir basın toplantısı düzenledi. Federasyon, Fenerbahçe’nin gösterdiği tepkiye cevap verdi, suçlamaları redderek özür beklediklerini dile getirdi.
Türkiye Futbol Federasyonu, kamuoyundaki günlük gelişmeleri değerlendirmek üzere bir basın toplantısı düzenledi.
TFF’nin İstinye’deki merkezinde yapılan basın toplantısına TFF Başkanı Mehmet Ali Aydınlar ve yönetim kurulu üyeleri katıldı.
Futbol Federasyonu, kamuoyundaki günlük gelişmeleri değerlendirmek üzere bir basın toplantısı düzenledi. TFF’nin İstinye’deki merkezinde yapılan basın toplantısına TFF Başkanı Mehmet Ali Aydınlar ve yönetim kurulu üyeleri katıldı.
Toplantıda yapılan TFF açıklamasının tam metni şöyle:
Türkiye Futbol Federasyonu olarak 3 Temmuz’dan itibaren yaşananları hep “süreç yönetimi” prensipleri ile ele aldık ve bugüne kadar getirdik. Tüm yaşananları ve yaşanabilecekleri, belirli bir strateji doğrultusunda yönettik.
Kararlarımızı hep önceden düşünerek, planlayarak; sadece günü değil, sürecin tamamını düşünerek aldık. Süreç içinde duygusal tepkiler vermekten, yaşananların ne olduğunu ve neler getireceğini tahlil etmeden, açıklama yapmaktan kaçındık. Yöneticiliğin, olayların sadece bir bölümüne odaklanmak olmadığının, tamamını analiz etmek ve buna göre hareket etmek olduğunun farkındaydık.
Tüm bu hassasiyetleri, doğal olarak futbol ailemizin tüm fertlerinden bekledik. Olaylarla ilgili tüm detaylara hakim olmadan, duygusal tepkiler vermenin hem futbolumuza, hem de kendi kulüplerine zarar vereceğini hesaplayabileceklerini düşündük. Ancak dünkü basın toplantısı sonrasında, bu beklentilerimizin biraz iyimser olduğunu üzülerek gözlemledik.
Fenerbahçe Kulübü, dün yaşananlar hakkında tüm detaylara hakim olmadan, dolayısıyla yanlış ve haksız bir açıklama yapmıştır. UEFA yetkilisi sayın Pierre Cornu’nun CAS’a gönderdiği savunma üzerinden, Türkiye Futbol Federasyonu’nu ve iki yetkilisini suçlamıştır.
Olaylarla ilgili detaylara geçmeden ilk olarak şunu hatırlatmak isteriz…
3 Temmuz’dan beri Fenerbahçe Kulübü yöneticileri tarafından en çok dile getirilen olguların başında, masumiyet karinesi gelmektedir. Böyle hassas bir konuda, sadece sayın Pierre Cornu’nun gönderdiği savunma dikkate alınarak, Türkiye Futbol Federasyonu’na sorulmadan, konuyla ilgili bilgisi ve görüşü alınmadan yapılan açıklamalar, masumiyet karinesinin en bariz şekilde ihlalidir. Eğer sadece sayın Cornu’nun açıklamalarını dikkate alarak, Federasyonumuzun Başkanvekilini ve bir görevlisini “suçlu” ilan etmemiş olsalardı ve savunma haklarına riayet etselerdi, biz kendilerine sürecin bambaşka bir şekilde geliştiğini aktarabilirdik.
Fenerbahçe Kulübü’nün yaptığı açıklamalar, UEFA ile ilgili yaşanan sürecin sadece bir alanına ve bir savunma yazısına odaklanarak yapılmıştır. Türkiye Futbol Federasyonu yetkilileri, bu savunma hakkında görüşünü 21 Kasım tarihli bir yazıyla belirtmiştir. Bu yazıda, sayın Pierre Cornu’nun savunmasında yanlış bilgiler aktardığı, olayların kesinlikle savunmadaki gibi gelişmediği, UEFA yetkililerine resmi kanallardan bildirilmiştir.
Sayın Pierre Cornu’nun İstanbul ziyaretinde yaptığını anlattığı görüşmelerin hiçbiri, savunmasında yazdığı şekilde gelişmemiştir. Sayın Cornu İstanbul’a, operasyonu yürüten savcı sayın Mehmet Berk’le görüşmek için gelmiş, Türkiye Futbol Federasyonu ile resmi bir görüşme talebi olmamıştır. Sayın Cornu ile öğle saatlerinde kısa bir görüşme yapılmış ve savcı sayın Mehmet Berk’le görüşmesi sağlanmıştır.
Saat 15.30′da Mehmet Berk’le biraraya gelen Cornu’ya federasyonumuzdan yetkililer eşlik etmiştir. Akşam saatlerinde ise sayın Lutfi Arıboğan ve İlhan Helvacı, Cornu ile sayın Yunus Egemenoğlu’nun ve Federasyon Başkanımız Sayın Mehmet Ali Aydınlar’ın bulunduğu bir ortamda yemek yemiş, bu yemekte de hiçbir bilgi aktarılmamıştır.
Özellikle sayın Pierre Cornu’nun yazısının son bölümünde, UEFA’nın tüm icraatlerini Türkiye Futbol Federasyonu’yla ortak karar alarak gerçekleştirdiği yönündeki iddia, hiçbir şekilde gerçeği yansıtmamaktadır. Bu konudaki itirazımız da, UEFA yetkilileri tarafından kabul görmüştür. Bu ifadelerin doğru olmadığı, bizzat UEFA tarafından CAS’a sunulan cevap dilekçesinde bildirilmiştir.
TFF Etik Kurulu’nun hazırlamış olduğu rapor da aynen ifade ettiğimiz gibi, yalnızca Federasyon Başkanımız tarafından görülmüştür. Bunun dışında federasyonumuzun yöneticileri dahil kimse tarafından görülmemiştir.
Açıklamamızın başında da belirttiğimiz gibi, 3 Temmuz’dan beri yaşananlar bir süreçtir. Bu süreçte duygusal tepkiler vermek, Lutfi Arıboğan ve İlhan Helvacı gibi iki değerli spor adamını bir camiaya hedef göstermek, en hafif deyimiyle çok büyük haksızlıktır.
Türkiye’ye, Milli Takımlarda 243 kez forma giyerek hizmet etmiş, futbolumuzun son yıllarda yaşadığı olumlu gelişmelerin büyük bölümünde imzası olan değerli yöneticilerimizi suçlamadan önce, hukuk kurallarını ve masumiyet karinesini düşünmelerini beklerdik.
Bundan sonraki dönemde, sadece Fenerbahçe Kulübü’nü değil, tüm futbol ailemizi bir kez daha uyarmamız gerekiyor. 3 Temmuz’dan beri hassas bir süreç yaşanıyor. Türkiye Futbol Federasyonu, futbolumuzu bu yaşananlardan en az zararla çıkartabilmek ve varsa suçluları cezalandırabilmek için elinden gelen tüm çabayı göstermektedir. Bu süreci yöneten tek kurum biz değiliz. Türk adaleti ve UEFA da kendilerine tanınan yetkiler sonucunda bazı kararlar alabilmektedir. Bizim görevimiz, bu kararların futbolumuza olan yansımalarını yönetmektir.
Türkiye Futbol Federasyonu, her yöneticisinin ve her icraatinin arkasındadır. Tüm icraatlerimizi belirli bir strateji çerçevesinde gerçekleştiriyoruz. Yöneticilerimizin bu strateji dışında bir karar alması, davranışta bulunması ve diğer kurumları bilgilendirmesi mümkün değildir. Bunu bir kez daha altını çizerek hatırlatmak istiyoruz. 3 Temmuz’dan beri yaşananlardan etkilenen kulüplerimizin fevri davranışlardan kaçınmasını, açıklamalarını federasyonumuzdan da bilgi alarak yapmasını özenle rica ediyoruz.
Dün Sayın Ali Koç, sadece Pierre Cornu’nun savunmasına istinaden açıklama yapmış, “eğer bu bilgiler yanlışsa özür dileriz” demiştir. Kendilerinden bu özrü bekliyoruz.
Bugün burada hep beraber huzurunuzdayız. Federasyonumuz, Türk Sporunun yaşamış olduğu bu olağanüstü dönemden sağlıklı bir şekilde çıkabilmesi için bütün unsurları ile birlikte hareket etmeye ve bu özel dönemi büyük bir hassasiyet ve özenle yönetmek üzere hazırdır. Önümüzdeki günlerde yapacağımız bir toplantıyla da mevcut süreçler hakkında tüm kamuoyunu bilgilendirip, yaşanması olası sorunlarla ilgili, birlikte neler yapmamız gerektiğini sizlerle paylaşıyor olacağız.
TFF Başkanı Mehmet Ali Aydınlar’ın sözlerinden satır başları;
* Fenerbahçe Kulübü düzenlediği basın toplantısında TFF’nin haklarını gaspettiğini ifade etti. Böyle birşey söz konusu değildir.
* Trabzonspor’un Şampiyonlar Ligi’ne gitmesinde TFF etkili olmamıştır. UEFA Trabzonspor’u aldıktan sonra TFF’nin bu konuyla ilgili haberi olmuştur. O zaman Trabzonspor’un da adı ciddi şekilde geçiyordu. Ancak kararın alınmasında bizim bir etkimiz olmamıştır.
* Benim olduğum yerde hiçbir kulübümüze bir yanlışlık yapılamaz. Birbirimizi suçlayarak bir noktaya varmamız mümkün değil.
* Birbirimizi karalayarak hiçbir yere varamayız. Herkesin amacı Türk futboluna hizmet etmektir. Ben bana yetecek kadar İngilizce biliyorum. Bunu da söyleyueyim. Bu konuda bana yapılan
* Fenerbahçe’nin Şampiyonlar Ligi’ne katılamama kararı oy birliğine varılarak karar verilmiştir. Bay Cornu’nun ifadeleri gerçekleri yansıtmamaktadır. Cornu’nun bu ifadelerini öğrendikten sonra biz UEFA’ya gerekli itirazlarımızı yaptık.
* Önümüzdeki günlerde kamuoyunu bilgilendirme toplantısını yeniden yapacağız. Herkesten ben destek bekliyoruz.
TFF Başkanı Mehmet Ali Aydınlar’ın açıklamaları;
Şike iddialarıyla ilgili diyaloglara her zaman açık olduk. UEFA’ya, Piere Cornu’nun bazı beyanlarından rahatsız olduğumuzu belirttik. Sayın Cornu’ya, Etik Kurulu’nun raporu veya soruşturma ile ilgili bilgiler verilmedi.
UEFA’ya attığımız yazı ile ilgili reddedilen bir yazı bize atılmadı. Ali Koç bizimle görüşseydi verdiğimiz beyanı görecektir. Ali Koç, Fenerbahçe’nin Avrupa’ya gönderilmemesini TFF ve UEFA’nın ortalaşa aldığı bir karar olduğunu söyledi. Bu ifadeler tamamen yanlıştır. Fenerbahçe, CAS’a dava açtı bize de kendimizi savunma hakkı doğdu. Biz savunmada tapeler ve tutuklulardan bahsetmiyoruz. Biz iyi niyetliyiz, bunun herkes tarafından görülmesini istiyoruz. Trabzonspor’u biz önermedik. TFF’nin bu durumdan sonradan bilgisi oldu.
Beşiktaş ve Trabzonspor’un şüpheli olduğu belirtilmiştir. Biz adı geçen tüm kulüpleri UEFA’ya bildirdik. Biz son derece objektif ve netiz. Son derece rahatız. Benim olduğum yerde kimseye yanlış yapılmaz. Herkes rahat olsun. Herkesin sağduyulu olması gerekir. Varsa bir problem oturup konuşalım. Ali koç diyor ki; Etik Kurulu raporunda sadece Fenerbahçe ile ilgili bölüm anlatıldı. Ali bey yanlış hatırlıyor.
Ben Fenerbahçe ile ilgili bir şey okuyup söylemedim. Yine Ali KoçYunan takımlarını örnek gösterdi. Ali bey yanlış bilgilendirilmiş. O takımlar hakkında iddialar Haziran’da gündeme geldi, Yunanistan da Temmuz’da karar verdi. Biz karar alamadık çünkü gizlilik var. Belgeleri kimseyle başvuramıyoruz. Bazı medya organlarında Etik Kurulu raporunda şunlar yazılı deniyor ama sadece ben okuduğum için eminimki yazılan her şey yalan.
3 kulübün küme düşürülmesi kararı yazıyor. Etik Kurulu’nun böyle bir etkisi yok. Birçok konuda da karar veremedi ve ifadelerin alınması gerektiğini söylemiştir. Sadece 15 Ağustos’ta yönetim kurulu arkadaşlarımıza özet bilgi sunuldu. Etik Kurulu’nun içeriğinden hiç kimseye hiçbir şey bahsedilmedi. Bizler gizlilik kararının ne olduğunu bilebilecek durumdayız.
Adıl olarak şunu diyorum. Türk futbolu zor dönemden geçiyor. Herkesi birliğe davet ediyorum. Herkesin amacı futbola hizmet. bizler durada amtör olarak çalışıyoruz. Ben bana yetecek karar İngilizce biliyorum.Bazı ifadelere gülerek yanıt veriyorum. Bir kez daha söylüyroum.
Fenerbahçe’yi Şampiyonlar Ligi’nden men kararını Türk futbvolunun menfaatleri açısından oy birliği ile verildi. Cornu’nun ifadeleri gerçeği yansıtmıyor. Öğrendiğimiz gibi UEFA’ya bunu söyledik. Lütfen kimse bunların altında başka şeyler aramasın. Bu sürecin sebebi biz değiliz ama yükünü taşımaya hazırız. Ben herkesin desteğini bekliyorum. Önümüzdeki günlerde bir toplantı daha yapacağız.
Cornu bu raporu neden yazdı bilmiyorum. Onu kendisine sormak lazım. Etik Kurulu raporunun hazırlanmasında hukukçular da onlarla beraber çalıştı. Yazılan yazılar doğru değil. Yazanlara yanlış bilgi veriliyor. “3 büyük kulübün küme düşürülmesi” gibi bir şey Etik Kurulu raporunda yoktur. Ahmet Çakarı’ın programını izlemedim. Bir kısmını gördüm. Oradaki suçlamalar şık değil, hoş değil. Bunlar biraz daha seviyeli şekilde yapılmalıdır.