Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım uzun süren sessizliğini bozdu. Başkan Yıldırım Güiza hakkındaki bir soruyu yanıtlarken, sarı-lacivertli taraftarları da eleştirdi.
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, Lig TV’de Sinan Engin ve Melih Gümüşbıçak’ın sorularına çarpıcı yanıtlar verdi. Başkan Yıldırım’ın açıklamaları şöyle;
ATATÜRK HEPİMİZİN ORTAK NOKTASI
“Biz Fenerbahçeliler, Kulübümüzün Atatürk’ün kulübü olduğunu söylüyor ve bundan gurur duyuyoruz. Biz bunları demeden önce kimse demiyordu ama bizden sona moda oldu. Bizim anı defterimizde Ulu Önderimizin yazısı duruyor. Ne yazdığı da belli. O, hepimizin bir ortak noktası. Gurur duyuyoruz onunla.”
FENERBAHÇE’NİN İLERİ GİTMESİ İÇİN ÇALIŞIYORUZ
“Birinci adam olmak, başkan olmak, sorumlu kişi olmak insana her zaman daha büyük sorumluluk getiriyor. İkinci adam olmak daha kolay. Siz iyi şeyde de kötü şeyde de sorumluluk yaşıyorsunuz. İlk planda amatör şubelerden sorumluyken görevimiz daha kolaydı. Şimdi daha çok sorumluluk alarak Fenerbahçe’nin ileri gitmesi için çalışıyoruz.”
FENERBAHÇE BİR SPOR KULÜBÜDÜR
“Türkiye’deki anlayış başarının futbolda sağlanmasından geçiyor. Biz ’Fenerbahçe bir spor kulübüdür’ diyoruz. 9 branşta, 80 kategoride yarışıyoruz. Bu branşlarda. 1500’e yakın lisanslı sporcumuz var. 2000’e yakın da spor okullarımızda öğrenci var. Biz böyle bir camiayız. Sosyal etkinliklerde bulunan kuruluş olarak bakıyoruz kendimize.”
TÜRK FUTBOLU DÜNYADA ÖNEMLİ BİR YERDEDİR
“Türkiye’de başbakan olmak da çok önemli, tuttuğunuz kulübün başkanı olmak da çok önemli. İkisi de çok değerli görevler. Türk futbolu Avrupa’da ve Dünya’da tanınan noktadadır. Herkes olaylara kötü yönünden bakıyor. Bardağın dolu yanını hiç görmüyoruz. Futbolda belli zamanlarda ilerler, belli zamanlarda düşersiniz. Bu çok doğaldır. Bizim ülkemizde düşüşe girdiğiniz zaman futbolumuz yerle bir ediliyor.
Bana göre Türk futbolu Dünyada önemli bir yerdedir. Önemli olan şampiyonalara katılmaktır. İlla final oynayacaksınız diye bir şey yok. Biz bunu yanlış anlıyoruz. Bana göre Türk sporu son yıllarda başarılıdır. Nevin Yanıt’ın başarıları dünya şampiyonu olan bir futbol takımı kadar önemlidir. Bütün olarak bakılıp öyle yorum yapmak lazım. Bana göre Türk Sporu iyi bir yerde.”
BÜTÇE 24 MİLYON DOLARDAN 250 MİLYON DOLARA ÇIKTI
“Biz geldiğimiz zaman bütçemiz 24 milyon Dolar civarındayken şimdi 250 milyon Dolar oldu. Tabii biz geldiğimiz zamanki şartlarla şimdiki şartlarla aynı değil. En önemlisi Türkiye’de sponsorluk anlayışı oturmaya başlamıştır. Stat, yayın, forma reklam gelirleri artmıştır. Avrupa kulüplerinin yaptıklarını yaparak bütçeleri geliştirdik. Bu yetmez, daha da geliştirmek lazım. Bütçeleri eşit hale getirmemiz lazım ki bir kalemde düşme olunca diğerinden telafi edilebilsin. Ben inanıyorum ki bu da zamanla olacak Türkiye’de.”
BİZDE DE DÜŞÜŞLER İNİŞLER OLACAKTIR, ÇIKIŞLAR OLACAKTIR
“Futbolun lokomotifi olan kulüpler var. Bu yalnız Türkiye’de değil. İspanya’da, İngiltere’de, Almanya’da… Her yerde bu böyledir. Bizde de geçmişten gelen 4 büyükler ve geçen sene de Bursaspor’un eklenmesi var ortada. Bizde de düşüşler, inişler olacaktır, çıkışlar olacaktır. Zaman zaman bu gruba katılımlar olacaktır. 3 Büyükler’i çok kötü göstermek ve dışlamak diğerlerine fayda getirmez. Hepsini yukarıya taşıyacak formüller bulmak lazım.”
ŞİMDİ KONUŞMAK ERKEN
“Bu sene hesap kitap yapmadık diğer takımlarla ilgili. Biz rakiplere bakmadan sadece şampiyon olmak istiyoruz. Sezon başında Galatasaray’ın daha iyi olmasını bekliyorduk. Diğer takımlar da güçlüler. Kayserispor’un genç kadrosuyla başarılı olduğunu görüyoruz. Herkesin şansı var. Geçen seneye bakarsak ligin başında hem biz hem de Galatasaray çok iyi başlamıştık. İlk yarının sonuna doğru kötü gittik.
Sonra yeniden lider olduk. Ligin ortalarında yine şampiyonluktan uzaklaştık ama son maç Trabzon’u yensek şampiyonluk. Neyin ne olacağı hiç belli olmuyor ligde. Basının da işine geliyor biraz tabi ki. Şimdi Anadolu ihtilali filan gibi laflar var. Bu sezon sonu ihtilal olur eğer böyle biterse. Şimdi konuşmak erken.”
DEĞERLERİ KAZANMAMIZ LAZIM
“Bazı değerler vardır. Bunların varlığını kabul etmek lazım. Yokluğunu da sağlamamak lazım. Alex bir değerdir. Fenerbahçe’ye de büyük katkısı vardır. Oynayıp oynamayacağına Aykut Kocaman karar verir. Biz Alex’ten karakter olarak memnunuz. Sahada memnun olduğumuz zamanlar da oldu olmadığımız da. Bu insanlar robot değiller. Alex bu takımın kaptanıdır. Belli bir yaşa ve olgunluğa da gelmiştir.
İlerleyen yıllarda hem Fenerbahçe isterse hem de kendisi isterse ben burada olmasını isterim kendisinin. Değerleri kazanmamız lazım. Değerleri yok etmek için yazmak, çizmek yanlış. 2005’ten beri Alex Fenerbahçe’yi bir yerlere taşıyan isimlerden biridir. İnsanız hepimiz. Ben gazetelerden haber okumuyorum ama bana bu kadar şey yazılsa insanın aklında olumsuz şeyler oluşabilir. Alex gibi kaç oyuncu gelmiş Türkiye’ye?”
MAÇ DEVAM EDERKEN YAPMAMAMIZ LAZIM
“Geçen hafta Bilica’ya yapılan hadiseler de yanlıştır. Bir taraftar yenilsen de, yensen de dedikten sonra oyuncuyu ıslıklamaz. Maç bittikten sonra düşüncenizi ortaya koyabilirsiniz ama maç devam ederken bunu yapmamanız lazım. Geçen sene Bursaspor maçında yaptılar bunu. Güiza için yapıldı bu kötü tezahürat. Biz 2-1 öndeyken bu olaylar yaşandı ve maçı 3-2 kaybettik. Belki de o maçta biz şampiyonluğu kaybettik. Hesaplaşmayı sezon sonunda yapmak lazım.
GÜİZA İYİ OYUNCUDUR
“Güiza yavaş yavaş çalışmalara başlıyor takımla. Güiza iyi bir oyuncudur. Hemen gönderelim diye yazıyor herkes ama sanıyorlar ki para çok Türkiye’de. Bizim başımızdan çok geçiyor böyle olaylar.”
FENERBAHÇE DİĞER KULÜPLER GİBİ BAŞARIYA KATKI SAĞLADI
“Allen Iverson transferi hakkında benim konuşmam doğru olmaz. Benim aklımdan transfer geçmesi için öne hocalarımızın aklından geçmesi lazım. Sırf erkek değil, kadın basketbolunda da iddialıyız. Bu maçlarda da tribünlerin dolu olması gerektiğini düşünüyoruz. Erkeklerde çok iyiyiz. Bu akşam kazandığımız anda lider olacağız. Bu gruptan çıkınca final four’a gitmeyi deneyeceğiz ve bu kulübümüzü çok mutlu edecek.
Yapacağımız salonla beraber kulübümüzün kendi kendini idare edecek bir pozisyona geleceğini söyleyebiliriz. Şunu herkes bilsin; Dünya Şampiyonası’nda 2. olduk, herkes çok sevindi. Kimse bu oyuncuların kulüplerine teşekkür etmedi ama! Tanjevic’i herkes “tu, kaka” ilan ederken, biz kendisine sahip çıktık. Fenerbahçe de diğer kulüpler gibi bu başarıya katkı sağladı. Biz yabancı basketbolculara yatırım yapabilirdik ama Türk gençleri yetiştirdik. 3 tane uzun vardı hepsi bizim takımdandı mesela.”
ŞİKAYETLERİMİZİ FEDERASYONA İLETİYORUZ
“2006’da ben dedim ki, “son 6 hafta incelensin.” Gelinen bu dönemde, Hasan Doğan’dan bu yana gelen dönemi ayırmak lazım. Hasan Doğan’dan önce güven ortamı yoktu. Rahmetliden bu yana yeni oluşumla beraber bir düzelme olmuştur. Ayıklanacaklar ayıklanmıştır. Şu andaki hakemler de ancak yeteneksiz olursa hata yapar diye bir düşünce hepimizde oluşmuştur. Eskiden bu böyle değildi. Bir insanın ağzından çıkan lafla maçlara karar verildiğine inanılıyordu. Şekip Bey’le biz her hafta görüşmeler yapıyor ve gerekli şikayetlerimizi Federasyon’a iletiyoruz.”
HADESİLERDEN ETKİLENEREK ATAMA YAPMAMAK LAZIM
“Türkiye’de hakemler kendi işlerini zorlaştırıyor. Herkese başka karar veriyorlar. Mesela faul nerede yapıldıysa oradan atılacak. En çok tartışma buradan çıkıyor Türkiye’de. Geçen sene Trabzon maçında top hareket ederken atış kullanıldı, gitti gol oldu. Geçen haftalarda Galatasaray – Ankaragücü maçında top durmadan kullanıldı, gitti gol oldu. Hakemlerin asıl görevi bu. İkincisi de korner atılırken herkes birbirini çekiyor, güreş yapılıyor ama bir tane faul olmuyor.
Hakem bu pozisyonlarda korkmayacak. Penaltıysa, penaltı! Verilecek. Üçüncüsü de taç atışları… Nereden çıkıyorsa top oradan kullanılacak. Geriye zaten fauller kaldı sadece. Ofsayt kaçabilir. Bunda art niyet aranmaz. 2 metrelik ofsaytı görmüyorsa farklı tabi. Bunları yaptığınız zaman tartışma zaten sona erecektir. Biraz daha atamalara dikkat edilmesi lazım. Geçmişte olan hadiselerden etkilenerek atama yapmamak lazım.”
NASIL KAZANACAĞIZ DİYE SORAN HOCALARGÖREVDE OLMASI LAZIM
“Türk futbolunun ilerlemesi için, “Rakibi nasıl durduracağız?” diye değil, “Nasıl kazanacağız?” diye soran hocaların görevde olması lazım. Hoca diyor ki en iyi oyuncu Alex, Alex’i durdurmam lazım. Halbuki açık oynasa herkes daha çok keyif alacak. Anelka geldi mesela, bir gün benimle görüşmek istedi. “Gitmek istiyormuş” dediler. “Neden?” diye sordum. “Paranı alıyor musun?” dedim, “Evet” dedi.
“Hocadan, benden mutlu musun?” dedim. “Evet” dedi. “O zaman neden gitmek istiyorsun?” dedim. “Ben burada futboldan zevk almıyorum. Sahaya çıkınca 2 kişi başıma geliyor.” dedi. “Ne yapalım o zaman maçlardan önce rica ederiz seni tutmazlar!” dedik. 1 sene daha kaldı ondan sonra. Hocalar sahaya durdurmak için değil, oynatmak için çıkmalılar. Bunlara dikkat etmek lazım en başta.”
YILDIZ OYUNCULARA KARŞI SERT OYNUYORLAR
“Katı defans yapmak ayrı, kontrollü oynamak ayrı. Yıldız oyunculara karşı bazı oyuncular aşırı sert oynuyorlar. Gücü yetmiyorsa oynamaya o zaman o ligde oynamayacak bu takımlar.”
BENİM MÜDAHALE HAKKIM VAR
“12 senedir başkanım. Bu 12 senelik dönemde çok hocayla çalıştım. Bu hocaların iyi ayrıldığımız kısmı da oldu iyi ayrılmadığımız kısmı da oldu. Ben onlara müdahale etsem bu hocalardan kötü ayrılanlar gidince bunu söylerlerdi herhalde. Ben burada her şeyden sorumluysam demek ki benim müdahale hakkım var. Ben değil kim olursa olsun aynı. Burada da aynı. Lig TV’de işler iyi gitmiyorsa başındaki insan müdahale etmeyecek mi? Elbette ki edecek!
Soyunma odasına gitmeyeceksin ama bir şey olursa sorumlu sensin. Ne güzel yahu! Antrenmana gitmemin amacı futbolculara destek vermem. Konuşma da yapabiliriz. Milan maça geldi bize. O zaman Galliani dedi ki bana “Soyunma odasına gitmek istiyorum”, götürdüm onu soyunma odasına, kapının önünde bekledim, girdi konuşma yaptı sonra beraber tribüne gittik.”
DİSİPLİN KURULU KARARINI VERECEKTİR
“Eskişehirspor maçından sonra Sezer ile Lugano arasında koridorda yaşanan olayların kasetini izlediğimi falan yazıyorlar. Ben kaset maset izlemedim. Saha içinde olan şeyler ayrıdır. Orada olanları biliyoruz ama soyunma odasında olanları bilmiyoruz. Bunların raporları vardır. Disiplin Kurulu buna göre karar verecektir. Kaseti arkadaşlar izledi, hiçbir şey gözükmüyormuş kasette onu da söyleyeyim. Tüneli çekmiyor çünkü o kamera içeriyi çekiyor. Ne olduysa tüneldeyken olmuş çünkü.”
GELİR, OTURUR, KONUŞURUZ
“Şu an transferle ilgili konuşmam polemik yaratır. Aykut Kocaman’ın istemesi halinde bakarız, alabilecek bir oyuncuysa alırız. Arda’yı ikna ederim diye söylemiştim ama onu geçmişte söylemiştim. Geçmişte kalmıştır. Oyuncu transferi yapabileceğimizi söyledi Aykut Kocaman ama bunu mutlaka Ocak için söylediğine inanmıyorum. Kendisiyle zaten her zaman konuşuyoruz. Mantıklı bir şey isteniyorsa zaten biz yapıyoruz. Gelir, oturur, konuşuruz, çözeriz. Yerli oyuncu almak daha kolay yabancıdan şu an çünkü kontenjanımız malum.”
EN İYİSİ FENERBAHÇE’DİR
“Bizim kadromuz şu an gayet iyi. Fenerbahçe’nin kadrosu Türkiye’nin en iyi kadrosudur. Eksik yok mu, var! Bugün Barcelona’da da eksik var. Şu andaki şartlara göre en iyi takım Fenerbahçe’dir. 2-3 takım sayabilirsiniz zaten. En iyisi de Fenerbahçe’dir.”
GEÇEN SENEYİ İYİ İNCELEMEK LAZIM
“Aykut Kocaman bu kulübün çocuğudur ve uzun yıllar da buraya hizmet edecektir. Sportif direktör olarak göreve başlarken böyle bir niyetimiz yoktu. Geçen seneyi iyi incelemek lazım. Fenerbahçe nasıl başladı, nasıl yükseldi, nasıl geriledi… Orada neler yapıldı diye bakmak lazım, kimler yaptı bakmak lazım.”
TOPUK YAYLASI TESİSLERİ MAYIS’TA HİZMETE GİRECEK
“Topuk Yaylası’nda muhteşem bir tesis yapıyoruz biliyorsunuz. Abant’ın bir kısmında. Bir gölet var. 80 odalı bir otel yapıyoruz. Fenerbahçe’nin bütün takımları ön hazırlıklarını orada yapacaklar. Hazırlıklarını yaptıktan sonra başka yerlerde de çalışacaklar. Buradan kongre üyeleri de faydalanacaklar. Mayıs ayında umuyoruz ki Fenerbahçe’nin hizmetine girecek bu tesis. Antrenmanlarımızı da turnuvalarımızı da ayarlayacağız.
Bütün sporcuları kucaklayacak bir yer olacak burası. Fenerbahçe Stadı’nın yanına yapılacak olan çarşı projemiz var. 3. okulu yapıyoruz şu an Kenan Evren Lisesi’nden dolayı. Bir diğer proje de kapalı salonumuz 12 bin 500 kişilik. Önümüzdeki sezon basketbol ve voleybol maçlarımızı orada oynamaya başlayacağız.”
ŞİRKET DEĞERİ 1 MİLYAR DOLAR’IN ÜZERİNDEDİR
“Fenerbahçe Sportif AŞ bugün şirket değeri olarak 1 milyar Dolar’ın üzerindedir. Fenerium olarak mağazalarımız çalışmaya devam ediyor. Fenerbahçe bu sene 150 bin adeti bulacak kadar forma satacaktır. Ürün satışı sportif başarıya bağlı ne yazık ki Türkiye’de. Kombine satışı da böyle.
Chelsea ile çeyrek final oynarken 32 bine kadar yükselmiştik, şu an 25 bin seviyesinde. Fenercell de 150 bin civarında. Almanya’da da ilk kez devreye girecek Fenercell yakında. Televizyonumuz şu an sizinle (Lig TV) yarışıyor ve kendi kendini de idare ediyor. Gayet de iyi gidiyor. Oradaki amacımız da en doğru haberleri taraftarımıza vermek.”
STADYUM İÇİN İÇERDEN VE DIŞARIDAN ÇALIŞMALAR YAPILIYOR
“Sayın Ömer Temelli stat zemininin başında. Ona teşekkür ediyoruz. Her tarafı kapalı olan stadyumlar güneş alamıyor. Bütün sıkıntı o. Hem rüzgar istiyor hem de güneş istiyor çimler. Bu ikisi de olmayınca sıkıntı oluyor. Avrupa kulüplerinde yeni bir sistem geliştirildi.
Yapay ışıkla güneş gibi ışık veriyorsunuz ve yetiştiriyorsunuz bu çimleri. Geçen sene getirdik bu sistemi ama bu sene çimi yeniledik diye belki idare ederiz dedik. Olmayınca yeniden başladık. Kadıköy Belediyesi’ne de teşekkür ederiz derenin drenajı konusunda yardımcı oldular. Stadımızın güzelleşmesi anlamında hem içeride hem dışarıda çalışmalar yapıyoruz.”
HEDEF BÜYÜK OLMAZSA ÇALIŞMA ZEVKİ OLMAZ
“Fenerbahçe Spor Kulübü’nün 14 bin 287 faal üyesi var. 1500 tane lisanslı sporcumuz var. Spor okullarında 1900 küsur kişi ders alıyor, eğitiliyor. Geldiğim zaman 93 kişi vardı çalışan, bugün 773 kişi. Fenerbahçe’de çalışarak geçimini sağlıyor bu kişiler. Fenerbahçe taraftar kartı da 193 bin adede ulaştı. 9 branş, 80 kategoride Fenerbahçe, Türk sporuna hizmet ediyor. Geçen seneki seçimde 3 yıl üst üste şampiyon olacağız diye bir hedef koyduk.
Büyük kurumlarda hedef koymazsanız çalışma zevkiniz olmaz. Biz de bunun için koyduk bu hedefi. İnanarak da söyledim. Geçen sene de son maçı kazansak şampiyon oluyorduk. Biz 6-7 hafta kala kopsaydık o zaman başarısız olurduk ama son maçın son dakikasına kadar şansımızı sürdürdük. 15 tane pozisyon kazandık, atamadık. Aynı şeyi bu sezon da söylüyoruz.”
BİZLER GEÇİCİYİZ, AMA FENERBAHÇE KALICI
“Fenerbahçe’de her zaman tesisleşmeyi ön planda tuttuk ekonomik güç için. Bizler hepimiz gelip geçiciyiz ama Fenerbahçe kalıcı. Bizden sonra geleceklere uygun bir ortam hazırlamak için bu çabalar. Ortega, Alex, Hooijdonk, Niang, Güiza’yı, Anelka’yı getirmişiz buralara. Güiza tartışılabilir ama geldiği noktada nasıl geldiğine bakmak lazım. Fenerbahçe son 10 yıla damga vurmuştur, çığır açmıştır.
Bir Roberto Carlos… Şili’ye tatile giden arkadaşlar Roberto Carlos’un Fenerbahçe formalı fotoğrafını duvarda görmüşler. Yönetici arkadaşlarımız Çin’e gittiler, orada Roberto Carlos’u soruyorlar. Voleybolda aynı noktadayız. Fenerbahçe istediği oyuncuyu alabilir şu an. Geliyorlar da. Biz bunu sağladık.”
BU TESİSLER ÜLKEMİZİNDİR, DEVLETİMİZİNDİR
“Biz isteseydik 12 yıl içinde 2-3 şampiyonluk daha kazanırdık ama bu yatırımları yapmazdık. Bugün kapalı spor salonumuz oluyor. Hangi kulüpte var? Stat yaparak tüm Türkiye’ye örnek olduk. Bunun kime faydası var, ülkeye faydası var. Anadolu kulüpleri şimdi bir bir stat yapıyorlar. Bu tesisler ülkemizindir, devletimizindir. Bolu Dağı’nda tesis yapıyoruz. Yarın Milli Takım orada kamp yapmak isteyebilir.
Bormio’ya gidiyor herkes kamp yapmaya. Neden? Onlar buraya gelsin. Fenerbahçe bu şekilde Avrupa sporunun içinde olacaktır. Biz bunların tohumunu attık. Biz Denizli ve Trabzon maçlarını kazansaydık 6 kez şampiyon olurduk. Biraz daha para harcasak 8 defa da şampiyon olurduk. Ne olurdu o zaman ben giderken 8 kere şampiyon olundu ama mal mülk kalmadı. Ne anlardık o zaman? Ben diyorum betondan da anlarım, futboldan da!”
FUTBOLDAN ANLAMAK İÇİN FUTBOLCU OLMAYA GEREK YOK
“Futboldan anlamak için futbolcu olmaya gerek yok. Mourinho futbolcu muydu? Bir oynayarak öğrenirsin bir de içinde olarak öğrenirsin. Kulüpler büyürken basının da kendini geliştirmesi lazım. Artık bir binadan idare edilen kulüpler yok. İki tarafın da birbirine ihtiyacı var. Uçak gidiyor mesela bir şehre. Kaç kişi gelirse gelsin, bana ne! Ama oraya gelen gazeteci oradan haber koparmaya geliyorsa, gelmesin.
Orada olan şeyler bizi ilgilendirir sadece. Bir haber yapılıyor, “şu gelecek, şu gidecek” diye. O zaman benim oyuncumun performansı düşüyor. O zaman biz onu yalanlıyoruz. Bizim zararımıza olduğu gibi senin de zararına bu. Sonra kızıyorlar neden tekzip ediyorsun diye. E yalan yazıyorsun! Bizde 6-7 tane arkadaş çalışıyor bu konularla ilgili, açsınlar konuşsunlar. Ben bu kulübe 1990 yılında girdim. O zaman antrenman seyredenler şimdi köşe yazarı oldular. Onlar her şeyi biliyorlar, biz başkan olduk hala bilmiyoruz! Var mı böyle bir şey?”
TRANSFERE ÖNCE “OLMAZ” DEDİM
“Tümer olayı var. Gece yarısında arkadaşlar bana sordular, “olmaz” dedim. “Sen orada kaptansın” dedim kendisine, “gelmek istiyorum” dedi. Sabah kulübüyle konuştu kendisi sonra geldi. O geceye kadar bir kere bile konuşmadık kendisiyle. Sonra halletti, geldi.
Yani yalanladığımız oyuncuların transferi daha sonraki zamanlarda şartlar değişirse olabiliyor””Biz Stoch’la Twente maçından bu yana ilgileniyorduk. Aykut Kocaman bize o zaman rapor verdi. Biz de o zamandan beri takip ediyorduk.”
BASIN YAZINCA PAZARLIK PAYIMIZ KALMIYOR
“Biz transferimizi yapmaya çalışırız, yapınca da kamuoyuna açıklarız. Fransa’dan oyuncu transferi yapacaktık. Ben bunu uçakta söyledim, bütün basın bunu yazdı. Bizim de pazarlık payımız kalmadı adamlarla. Artık internet var her şey duyuluyor. Adam gazeteyi çıkarıp önümüze koyuyor, “Bak sen 16 milyon Euro veriyormuşsun” zaten diyor. Nasıl konuşacaksın bu adamlarla? Sonra diyorlar ki başkan tanınmasın, kimse görmesin. Nasıl yapacaksın bunu?”
HUSUMET ORTADAN KALKMALI
“Benim düşüncem, her takım taraftarı her maça gitmeli. Biz her hafta çeşitli şeylerden 15-20 bin TL arasında ceza veriyoruz. Bunları 2-3 kere yapınca saha kapanıyordu şimdi 4’e çıktı. Bu maç sayısı arttı diye bunları yapmamak lazım. Bu maçlara daha değişik bakmak lazım.
Küfürü bir defa ortadan kaldırmalıyız. Rakibi düşman gibi görmemeliyiz. Husumetleri ortadan kaldırmalıyız. Beşiktaş – Bursa olayında iki camianın da sorumluluk alması lazım. iki tarafın da diyalog içinde taraftar getirmeleri lazım. İbrahim Başkan buna hazır, zannediyorum Yıldırım Başkan da buna olumlu bakar.”
EMRE OLGUNLAŞTI
“Sadece Emre’ye değil herkese telkinlerde bulunuyoruz biz. Emre olgunlaştı artık belli bir seviyeye geldi. Emre iyi bir çocuk. Karakterli bir çocuk.”
KURALLAR UYGULANIRSA SORUN OLMAZ
“Hakem hata yapınca oyuncular itiraz ediyor. Hakem de hata yaptığını bildiği için bir şey diyemiyor. Kurallar uygulanırsa hiç sorun olmaz. 2. dakika faul oluyorsa sarı kart gösterilecek. Sarı kart gösterirken diyorlar ki, “Bir orada, bir burada, bir şurada oldu, sarı kart!” Neden 3. sefer yaptığında gösteriyorsun ki? İlk seferinde göster adama sarı kartlık faul yapıyorsa.”
HERKESİN BİRBİRİNE SAYGI GÖSTERMESİ LAZIM
“Fenerbahçe ve Galatasaray kulüpleri olarak çok büyük fedakarlıklar yapıyoruz havuz sisteminde. Havuz sistemi olmasa bu iki kulübün geliri 2-2,5 katı gelir sağlayabiliriz. Ama biz fedakarlık yapıyoruz Türk futbolunun daha iyi yerlere gidebilmesi için. Biz bunu bunun için destekliyor ve devam ediyoruz. Onun için herkesin birbirine saygı göstermesi lazım.”
BİLET FİYATI HERKESE AYNI OLMALI
“Adam normal bileti 20 liraya satıyor, Fenerbahçe gidince 100 liraya satıyor. Bununla ilgili ben Federasyon’a yazı yazdım. Nereye gidersek gidelim, biletler herkese aynı olmalı. Fenerbahçe’ye 100 lira, diğerlerine 20 lira diye bir şey olmaz. Bunun düzelmesini bekliyoruz biz.
Bizim taraftarımız da maça gidip rahatça maç izleyebilmeli. Bu sıkıntıyı taraftar bize şikayet ediyor, biz de Federasyona ediyoruz. Bizim stadımızda 50 liraysa maç herkese 50 lira. Derbi maçta 60 lira, Beşiktaş geldi yükseltelim, Galatasaray’a pahalı satalım diye bir şey yok. Herkese aynı.”10 SENE ŞAMPİYON OLURDUK
“Sonunda amaç şampiyonluksa derbiler de normal bir maç. Derbilerle bu iş olsaydı biz 10 sene şampiyon olurduk. İçerde 2 maç berabere kaldık, geçen sene yendik onları da ne oldu? Bu sene gider deplasmanda yeneriz o zaman. Herkes birbirini yenebilir. Gider orada yeneriz, problem değil önemli olan puan, hocamız da böyle düşünüyor.”
BİZİM İÇİN BİR ONURDUR, ŞEREFTİR
“Gelen arkadaşları gönderdi filan diyorlar, vefasız diyorlar benim için… 12 yıldır başkanlık yapıyorum. Bu bizim için bir onurdur, şereftir. Fenerbahçeli olmak bir ayrıcalıktır ve biz bu ayrıcalığı toplumun her kesiminde bunu yaşadık. Bu, çocuklarımıza bırakılacak bir madalyadır. Hepimizin adına camiamıza teşekkür ediyorum ben. Güvenmişler, destek olmuşlar. Tek aday olduğumuz kongrelerde bile 4-5 bin kişi katılık göstermiş.
Ayrılınca millet yürüyüş yaptı dönelim diye. Pendik’e yenildik, çok kötü günler geçirdik ama hep burada olmamızı istediler bizim. Fenerbahçe’nin transferleriyle, tesisleriyle, büyüklüğümüzle onlara karşılık verdik. Sporda çok önemli başarılar elde ettik sadece futbol olarak bakmamak lazım. Her yerde derece aldık. Muazzam!”
24 SAAT ’İMİZ FENERBAHÇE İLE
“Hepimiz 24 saat Fenerbahçe ile yaşıyoruz. Nihat Özdemir, Mithat Yenigün, Murat Özaydınlı, Nihat Özbağı… Hepsi 10 senedir bizimle beraber. Daha birçok isim var. Bütün arkadaşlarımız çok değerli. Yeni birkaç arkadaş eksik hepsi 10 senelik veya 10 seneye yakın. Ayrılan 3 kişi varsa geri kalanıyla beraberiz.” (Başkanımız bir sonraki soruda diğer yöneticilerimizin isimlerini de sayıyor. Ali Koç’un gerek Fenercell ve Kolej’de görevlerini anlatıyor)
KIZLARLA BERABER AĞLADIM
“Son maçta kaybettiğimiz iki şampiyonluğa da çok üzüldüm. Ama en az bunlar kadar geçen sezon voleybolcularımızın kaçırdığı Avrupa şampiyonluğuna da çok üzüldüm. Kızların hepsi ağladı, ben de onlarla ağladım. Chelsea maçında da çok üzülmüştüm. Ama Denizli’de kaçan şampiyonluktan sonraki sene şampiyon olduk. Bilmem anlatabildim mi!”
SOSYAL PAYLAŞIM SİTELERİYLE İLGİLİ PROJEMİZ VAR
“Sosyal paylaşım siteleri üzerinden taraftarla paylaşımı sağlayacak bir proje yürütüyoruz. Kapalı salondaki bir tribünde koltukları sökelim diye düşündük. Çünkü üstlerine çıkıp zıplıyorlar, sürekli masraf oluyor bize. Hatta stadyumda da düşünüyoruz bunu aslında. Sporda şiddet yasasından dolayı mağdur olan bazı arkadaşlar oluyor. Onların dertlerine de Şekip Bey bakıyor. Eğer haksız mağdurlarsa bakıyoruz, ilgileniyoruz.”
FENERBAHÇE BENİM HAYATIM
“Yaptığımız her şeyin arkasındayız genelde. 12 yılda yaptıklarımız arasında yanlış yok. Yaptığımız hatalar olmuştur tabi ki. Hepsini Fenerbahçe’ye faydalı olalım diye yaptık. Fenerbahçe benim hayatım oldu maalesef! Bir işi ya doğru yapacaksın, sonuna kadar hakim olacaksın ya da yapmayacaksın.
Bizim yöneticilerin hepsi farklı bir yerlerde oturuyor, hepsi işadamı. Ben inanıyorum ki herkesin zamanının en az yüzde 40’ı Fenerbahçe için harcanıyor. Maç zamanları hariç bu verdiğim süreye. Herkesin kulüpte odası var, gelip oturuyorlar. Herkes bir görevi almış, onunla ilgileniyor. Eskiden 15 günde bir yönetim toplanırdı geri kalan zamanda personel işleri organize ederdi.”
EN BÜYÜK SIKINTI MENAJERLİK SİSTEMİ
“Geçen sene bir programda dedim ki, “Türkiye’deki en büyük sıkıntı menajerlik sistemi. Türkiye’de önüne gelen menajer olmuş ve oyuncuları da sürüklemiş bu konunun içine.” Sonunda işler öyle noktaya geldi ki karmakarışık oldu. Mehmet Topuz olayında ben bunu yaşadım. Tanımadığım bir sürü adamla muhatap oldum. İş çok değişik yerlere de gidiyordu da toparladık yani. Sakat bir düzen var Türkiye’de. Bu düzenin ortadan kalkması lazım. Bunu kurallara oturtmak lazım.”
TARAFTARIMIZ ÇABUK REAKSİYON VERİR AMA
“Fenerbahçe taraftarı her zaman kulübüne sahip çıkan, kulübünün menfaatini düşünen, iyi günde kötü günde takımının yanında olan bir taraftardır. Bazen çabuk reaksiyon verir ama bu verdiği tepkiden de çabuk vazgeçer. Yaptığı yanlışın farkına çabuk varır. Hep dediğimiz gibi sevgi eylem gerektirir.
Bir şey yapıyorsanız sevgiyle yapacaksınız. Yenme amacının dışına çıkmak lazım artık. Sportif mücadele anlamında görmek lazım sporu. Ben Fenerbahçe’de son 10 yıldır bunun geliştiğine inanıyorum. Küfür azaldı, bayanlar çoğaldı, çocuklar çoğaldı. Bugün hakikaten o güzellikler tüm tribünlerde var artık.”
AVRUPA KULÜPLER BİRLİĞİ TOPLANTISI GELECEK SENE İSTANBUL’DA OLACAK
“12 yıldır zor bir görevdeyiz. İktidarda olmak her zaman yıpratıcı olur, biliyorsunuz. Kulüpler Birliği benim zamanımda bir kaynaşma sürecine girmiştir. Kulüpler Birliği, Avrupa Kulüpler Birliği’ne üye olmuştur son dönemde. İnşallah gelecek sene de bu toplantı İstanbul’da olacaktır. 70-80 tane kulübün başkanı İstanbul’a gelecektir.”
FEDERASYONUN HOCALARI EĞİTMESİ LAZIM
“Federasyon’dan genelde memnunuz. Art niyet olmadan çalışıyorlar diye düşünüyorum. Memnun olmadığımız zamanlar da oldu ama iyi niyetten şüphelenmedik. Almanya bir çöküş içine girmişti ve yenileme sürecine girdiler. O tarihte verdikleri kararla bugün ne hallere geldiler. Avrupa’da Türklerin az nüfuslu olduğu yerlere bakıyoruz bir sürü çocuk çıkıyor. Yetiştiriyorlar ve oynatıyorlar Mesut Özil gibi.
Altyapılara eğilmek lazım. Altyapılarda sıkıntı var. Bizde de var. Biz her sene 3 milyon masraf ediyoruz. Federasyon’a düşüyor bu görev. Alıp, eğitmesi lazım bu hocaları. Futbolcu futbolu bırakıyor, hop getirip hemen antrenör yapıyoruz daha bir şey bilmeden. Gıdalarını alamıyorlar, besin planlaması yok. Bu çocuklar Allah vergisi yetenekle bir yere geliyorlar ama teknik, taktik hiçbir şey olmadığı için bir yere gelince bu çocuklar bitiyor.”
ÜNİVERSİTE KURMAK İÇİN UĞRAŞIYORUZ
“Fenerbahçe Üniversitesi kurmak için de çabalarımız sürüyor. Bunların projelerini hazırlıyoruz. Hem üniversiteye hem de mevcut okullarımıza destek olacak, katkı sağlayacak tesisler yapıyoruz. Özellikle Ali Koç bu görevlerle yakından ilgileniyor. Divan Kurulu Başkanımız Yüksel Günay da çok ilgileniyor bu işlerle.”
YABANCI KONTENJANI KONUSUNUN ÖNÜNÜ AÇMAK LAZIM
“Yabancı sayısı konusundaki tavrım belli. Önünü açmak lazım. Sen 8 tane 10 tane dediğin zaman adamlar problem yaşıyor, göndermek istiyorsun gönderemiyorsun. Adam da onu bildiği için ona göre davranıyor. Sen yine adını koy, 5 de 6 de sahaya çıkacak oyuncu için ama kadromda kaç tane olacağına karışma. 20 tane de alsam 6 tane oynatabilirim zaten en fazla. Güney Amerika’da falan genç oyuncular var böyle yetiştirmek için almayı düşünüyorsun ama alamıyorsun kontenjanın olmadığı için.”