Hem Galatasaray hem de dünya kulübü olmak istediklerini belirten söylemlerle sıklıkla kamuoyuna açıklamalarda bulunuyorlar.
Ancak geçtiğimiz hafta olanlar gösterdi ki iki kulübün de bu konuda daha çok yol alması gerekiyor.
Fenerbahçe’nin internet sitesinde taraftar sitesi ağzıyla yapılan yayınlar bir kulübe, ciddi bir kuruma yakışmayacak nitelikteydi.
Özellikle Avrupa’da takip ettiğim liglerin takımlarının sitelerine sürekli giren biri olarak söylemeliyim ki bu konuda verebileceğim tek benzer örnek yok.
Hatta özellikle Almanya’da o hafta maç yapılacak takımın bir futbolcusu ile yapılan röportajlar bile yayınlanıyor. Fenerbahçe gerçekten de kurumsallık konusunda oldukça iyi yol kat etti.
Ancak kulüp yönetimi ne yazık ki aynı politikacılarda olduğu gibi “tribünlere oynamaktan” asla vazgeçmiyor.
Fenerbahçe’nin yayın organlarının bazen taraftar sitelerinden farkı olmuyor.
Kulüplerin yayın organları kulübün tüzel kişiliğini temsil eder ve ciddi bir tavırla düzeyli yayın yapmaları gerekir. Kulübün yaptığı yayınların amacı taraftarını en ince ayrıntısına kadar bilgilendirmektir.
Ama eğer yazdığınız haberlere yorum katıyor karşınızdaki rakibinizi resmi bir organda aşağılayıcı küçültücü bir politika izliyorsanız o zaman kurumsallıktan ve dünya kulübü olmaktan söz edemezsiniz.
Taraftar bunları kendi arasında, kendi yayın organlarında yapabilir. Dünya kulübünün resmi sitesi mütevazı olur rakibine saygı duyar ve farkı burada ortaya çıkar.
Galatasaray cephesine baktığımızda ise Fenerbahçe maçı ile ilgili olarak 11 Metin Oktay edebiyatı ile Türkiye-Brezilya karşılaşması benzetmeleri yapıldığını görüyoruz.
Peki Galatasaray rövanş maçına 6 yabancı ile çıkarsa 6 Hagi 5 Metin Oktay başlıkları mı atılacak? Siz aynen Atletic Bilbao takımı gibi yabancısız bir kadroya sahip olursunuz o zaman sizin Türk oyuncuların başarısı üzerine kurgu yaparsınız.
Bu yayınlar da yönetimin yabancı konusundaki yanlışlıklarının üzerini kapatma çabasından başka bir şey değil.
Yöneticiler kulüplerinin “dünya kulübü” olma yolunda ilerlemesini istiyorlarsa ilk önce sürekli tribünlere oynayan bu tarzdan vazgeçmelidirler.
Sayın Hüseyin Özkök’e Futbolistan ekibi olarak yazılarından dolayı teşekkür ederiz.
