Beklenenin aksine çok zor bir maç oldu Galatasaray için. Denizlispor’un son şanslarından biri oluşu, güçlerinin maksimumunu kullanmaları, Galatasaray’ın yeni transferlerinin hem mental hem fiziksel olarak henüz tam kapasite ile oynayacak düzeyde olmayışları ve eksik oyuncuların çokluğu Galatasaray için çok zor bir hale getirdi maçı.
Denizlispor gücü yettiğince önde basıp Galatasaray’ın bilindik pas trafiğine izin vermemeye çalıştı. Bundan da oldukça başarılı oldu, defansı hataya zorladı ve birkaç net pozisyon buldular. Ancak Denizlispor adına irdelenmesi gereken olay yıllardır küme düşmemeye oynamasıdır. Her sene son haftalarda kümede kalmayı başaran Denizlispor sanırım bu defa Bank Asya 1.lig’in yolunu tutacak.
Maçın iki takım adına da tartışmasız yıldızı Braga’dır. 90 dakika müthiş bir enerjiyle mücadele etti, her topa bastı, her gelen rakibine mutlaka bir dokundu ve rahat çıkmasını, pas yapmasını engelledi. Kazandığı topların çoğunu da olumlu kullanarak günün en iyisi oldu. Braga’nın bu iyi oyununa Denizlispor da Angelov eşlik etti. Galatasaray savunmasının arkasına atılan uzun toplarda güçlü fiziğiyle hem Servet hem de Neill ile tabiri caizse boğuşarak ekmeğini taştan çıkardı.
Galatasaray da ise herkesin gözü yeni transferlerde idi ama Rijkaard’ın sürpriz sayılabilecek kararından sonra bir çok Galatasaray taraftarı Emre Çolak’ın ilk 11 de başladığı bir maçta neler yapabileceğini dikkatle izlemiştir. Emre müthiş tekniği ve oyun zekasıyla nasıl parlıyorsa fiziki yetersizliği yüzünden bir çok pozisyonda eksik kaldı. Ancak müthiş bir oyuncu olma yolunda hızla ilerlediğini de söylemeden edemeyeceğim. Yeni bir yapılanma içinde olan Galatasaray ve teknik heyet mutlaka Emre’ye gerekli yüklemeleri yapıyorlardır ve yapmaya da devam edeceklerdir.
Günün beklenen bir diğer imside Jo idi. Jo oyunda bulunduğu süre içinde pres yaptı, hava toplarını indirdi, çapraz koşular yaptı, ilerde topu tuttu , arkadaşlarına duvar oldu , gol attı yani yapması gereken her şeyi yaptı. Takımla uyumu arttıkça , maç eksiğini giderdikçe Jo’dan çok daha fazlasını görecektir Galatasaray. Attığı golde İngiltere’de kaybettiği güveni geri getirecek ve Jo’ya büyük fayda sağlayacaktır bu yolda.
Diğer yeni transferlerden Neill ise bana güven vermeye devam ediyor. Bu maçta birkaç hatası olsa da gelen olarak geriden top çıkarışları, soğukkanlılığı , yerinde müdahaleleri ile gene geçer not almıştır. Giovani , ilk maçı olmasından dolayı olsa gerek biraz kendine oynadı. Aldığı toplarda dikine gitmeye ve kendi bitirmeye çalıştı pozisyonları. Mücadeleden kaçmayan yapısı, kora kor mücadelesi, oyun zekası ve tekniği ile mutlaka Galatasaray’a büyük katkılar yapacaktır.
Genel olarak Galatasaray’da yeni transferlerin maç eksiği, tam uyumun hemen sağlanamaması , Hakan Balta’nın yokluğunda Caner’in sol açıktaki oyununun aksine sol bekte etkisiz ve yetersiz oluşu , Elano’nun da hafta içinde yaşadığı rahatsızlık Galatasaray’ı zor duruma düşürdü. Özellikle Elano pas trafiği konusunda her ne kadar iyi olsa da mücadele konusunda son haftalardakinin aksine düşük bir performans gösterince orta sahada sıkıntılar yaşadı Galatasaray.
Denizli stadının zemini ve karşılıklı atılan iki müthiş kafa golü karşılaşmanın akıllarda kalan en güzel yanıydı.
Arda’nın korner bayrağı dibindeki müthiş çalımını gol yaptırıp maçı bitirmesini beklerken, Leo Franco’nun topu Youla’ya çarptırması bir çok Galatasaraylıyı bitiriyordu az kalsın.
Bu hafta Galatasaray, Fenerbahçe, Kayseri, Bursa, Beşiktaş ve Trabzon’un kazanması zirvede yıl sonuna kadar müthiş bir yarış izleyeceğimizin göstergesi oldu. Ülkemizde futbolumuzun gelişimi adına ne kadar çok şampiyon adayı çıkması o kadar çok izlenilebilirliği ve kaliteyi getirecektir.
Hüseyin Tüfekçi