Ceyhun Kazancı: “Ali Koç’un gelişi öyle bir hava yarattı ki.
Passolig Genel Müdürü Ceyhun Kazancı, haber müdürümüz Zafer Büyükavcı’ya konuştu: “Fenerbahçe’de yaşanan değişim, Sarı-Lacivertli camia kadar bizleri de heyecanlandırdı. Çünkü Fener’de büyük bir heyecan var. Ali Koç Bey transfer yapmasa bile 30 binin üzerinde kombine satar, Kadıköy’ü doldurur.”
Passolig Genel Müdürü Ceyhun Kazancı, FANATİK’e konuştu. Zafer Büyükavcı’ya konuşan Kazancı’nın birbirinden çarpıcı açıklamaları:
“Passolig ile 4. sene bitti, seyirci ortalaması sürekli artıyor. Bu sene daha da yukarıya gidecek. En büyük katkı da Fenerbahçe’den gelecek. Çünkü Fenerbahçe’de yaşanan değişim, işi farklı boyutlara taşıyacak. Sayın Ali Koç ile birlikte büyük bir heyecan var. Yönetimin fiyatlar ile çok oynamaması da avantaj… Ben bu sezon Fenerbahçe’nin 30 binin üzerinde kombine satacağını ve stadını dolduracağını düşünüyorum. Ali Bey öyle bir hava yarattı ki, hiç transfer yapmasa bile Kadıköy dolar gibi geliyor bize… Üstelik Galatasaray Şampiyonlar Ligi’nde oynayacak, Beşiktaş ve Başakşehir’in oturmuş kadroları her zaman zirveyi zorlayacak. Güzel bir sezon, dopdolu tribünler bizi bekliyor.”
‘Gidenler, ortalamayı düşürüyordu’
“Ayrıca bu sene Osmanlıspor, Gençlerbirliği ve Karabükspor gibi seyirci ortalaması çok da yüksek olmayan takımlar düştü. Yerlerine Ankaragücü, Erzurumspor ve Rizespor geldi. Ankaragücü taraftarını herkes biliyor zaten. 1.Lig’e çıktıkları gün bile müthiş bir kart alımı vardı. Erzurumspor’u da bilmeyen yok. 2. Lig’den 1. Lig’e çıktıkları maçta, Vodafone Arena’yı doldurdular! Bursa’daki Play-Off finalinde her yer Erzurum taraftarıydı. Rize de bir şehir takımı. Yani gelen üç takımın ortalamaları da fark yaratacaktır. ‘Kayserililer futbolu sevmez’ diyorlardı, 20 bine dayandı ortalama neredeyse.”
‘Yıldızlar hep burada olmalı…’
“Yıldız oyuncuların gelmesi de büyük katkı yaptı tribünlere. Eto’o kombine satışlarını iki katına çıkarttı. Robinho, Gyan, Menez burada. Ali Sissokko, Malatya’nın sol beki. Sessengon, büyük oyuncu. Onların burada olması önemli.. Ve onlar gibilerin Türkiye’ye gelmesi elbette. Burada en büyük endişemiz, elbette kur farkı. Çünkü kulüpler TL kazanıp, Euro-Dolar harcıyor. Fakat çözüm yıldızlardan vazgeçmek değil; çözüm gelirleri artırmak. Biz de bu konuda kulüplerimize yardımcı olabilmek için çalışıyoruz.
‘Banka müşterisi olmak zorunda değilsiniz’
“Biz tek bankanın müşterisi olmak zorunda mıyız diyor taraftarlar. Üç tip kart var. Kredi kartı, banka kartı, cüzdan. İlk ikisinde diğer bankalarda olduğu gibi hesap açılıyor. Ön ödemeli cüzdanda ise ne sözleşme var ne de banka müşterisi oluyorsun. 3 milyon 850 bin taraftarın, yüzde 60’ı cüzdan almayı seçmiş. Yani müşteri olmamış. Yüzde 5’i kredi kartı, yüzde 35’i banka kartı almış.”
‘Seyircisiz maçlardan blok kapatmaya’
“Kupa maçından sonra savcılar da işin içine girdi. Sahaya cisim atanlarla ilgili hemen davalar açıldı. Bir yandan da polisler geliyor. İşler kısa sürede değişebilir artık. Evet; 4 sene oldu, biraz daha hızlı çözülebilirdi. Fakat seyircisiz maçlardan blok kapatmalara gelindi. Gelişme iyi ama yeterli değil. Artık şahısa ceza dönemine giriliyor. Bu da gerçekleştiği anda bize gelen bu eleştiri de son bulacak.”
‘Bir telefonla bilet veriyorsun arkadaşına’
“İşin operasyonel kısmı da rahatladı. Çünkü teknoloji işin içine girdi. Mesela Göztepe’de oturan biri, cezalı olduğu bir maça giremeyecek. Kombinesini Mecidiyeköy’de oturan arkadaşına vermek istiyorsa; ikisi bir şekilde bir yerde buluşmak ve o kartı değiş tokuş yapmak zorundaydı eskiden. Şimdi kombineni cep telefonuyla gönderebiliyorsun arkadaşına… O da rahatça girebiliyor maça.”
‘Statlar daha güvenli, bedava bilet bitti!’
“Passolig’in şöyle katkıları da oldu. Mesela statlar artık daha güvenli. Olaylar sıfırlanmadı, ama azaldı. Çünkü insanlar, bir kontrol mekanizması olduğunu biliyor artık. Girişler-çıkışlar rahatladı. Seyirci profili de değişti. Kadın ve çocuk seyircilerin sayısı ciddi şekilde arttı. Kayıt dışı ekonomi, bedava bilet dönemi bitti. Kulüplerin üzerinden ağır bir yük kalktı, yöneticiler rahatladı.”
‘4 ELEŞTİRİDEN 3’Ü BİTTİ’
1) “Fişleniyoruz” diyorlardı. 2014 Nisan’da başladı bu sistem. O dönemler Gezi süreci yaşanıyordu. Bazı kesimler, ‘Biz hükümet aleyhine bir şey söylediğimiz zaman evimizden alınacağız’ diyordu. 4 sene geçti. Böyle bir şikayet duydunuz mu? Oysa ki sistem çok açık. 2011’de 6222 sayılı kanun çıktı. Oy birliğiyle meclisten çıkan nadir kanunlardan biridir bu. O kanunda bu kartta TC kimlik numarası olacağı, fotoğraf olacağı yazılıydı. Herkesin aklında spordaki şiddet konusu vardı. Kim şiddet yaratıyorsa o kişi tespit edilsin diye yapıldı bu sistem. Fişleme konusu ise rakamla da çürütülmüştür zaten.
2) “Passolig geldi futbol öldü” diyorlardı. İlk sene düşüş oldu mu, oldu. Evet; Passolig de düşüşün bir nedeniydi. ‘Şike süreci, gezi olayları vardı, passolig sebep değildir’ demek doğru değil. Fakat… TFF’den gelen rakamları söyleyeyim. Süper Lig’de Passolig gelmeden önce 10 bin 500’dü ortalama taraftar sayısı. Passolig’in ilk sezonunda 6 bin 500’e indi. 2. sene 8 bin 500’e, 3. sezon 9 bine, bu sezon ise 13 bin 500’e yükseldi. Düşünün nedeni biraz da teknolojiydi. Çünkü kanun, nisanda çıktı. İnsanlar bu kartı nasıl alacağını bilmiyordu. Bugün Passolig kart sayısı 3 milyon 850 bin. İnsanlar çözdü olayı. Artık cep telefonuyla bile 2-3 dakikada başvuru yapıp, kartınızı alıyorsunuz.
3) “Yandaşlara peşkeş çekildi” deniyordu. Lafı dolandırmamak adına, eleştiriyi birebir cümleyle söyledim. Yanıt vereyim. Ben bu konumda çalışmadan önce Passolig ile ilgili bir çalışma yaptık. Fiyatı nedir belli, gelir paylaşımı belli, maliyetleri de biliyorduk. Bu işin zarar olduğunu raporladık. Bakın, en başta bu iş ihaleyle yapıldı. 6222 sayılı kanuna göre TFF ihale açtı, teknik altyapıları belirledi. Şartnameyi ise ‘Ernst and Young’ oluşturdu. TFF ‘tüm statlarda bu altyapı kaça yapılır’ diye bir ihale açtı, 16 firma girdi. Sonunda E-Kent-Netaş konsorsiyumu kazandı. E Kent, Aktif Bank’ın bir iştiraki. Netaş, Türkiye’nin bildiği işinin ehli bir teknoloji firması. 100 milyon TL’ye iş alındı. Bu teklife en yakın diğer teklif 160 milyon TL idi. Kanun, ‘Teknik altyapıları kulüpler yapacak’ diyordu. Yani Süper Lig ve TFF 1. Lig’deki takımlar cebinden para verecekti. Stadyum başına yaklaşık 800 bin ile 1.5 milyon dolar civarı bir para bu. Kameralar, turnikeler, sistem odası vesaire. Aktif Bank devreye girdi; “Kartları çıkartalım, altyapıyı devralalım, yatırımı yapalım, kulübe de gelir aktarımında bulunalım” dedi. Neden yaptı bunu? Çünkü Aktif Bank bir yatırım bankasıydı, bireysel bankacılık yapmıyordu. Bir müşteri portföyü oluşturmak amacındalar ve futbol yoluyla insanlara dokunmak istiyorlardı.
‘Kulüplere çok kazandırdık’
2014’ün Nisan ayında iş başladı. 100 milyon dolardan fazla para yatırıldı. İhale ise 53 milyon dolara alınmıştı. Aktif Bank, “53 milyon dolar olana kadar ben statlara yatırım yapacağım” diyor. Kart satışlarından da yüzde 47’yi TFF havuzuna bırakıyor. 100 kart satan BJK’ye 100 kart parası, 50 Kart satan Elazığspor’a 50 kart parası veriliyor. Üç büyükler 5 milyon TL civarında gelir elde ediyor. Anadolu kulüpleri 200-300 bin TL. Kim ne kadar satarsa o kadar büyük geliri oluyor. Yetmedi, bir de sponsorluk yapıldı! Beş büyük kulübe, Anadolu kulüplerine. 100 milyon Dolar civarı para harcadılar.
4) “Şahsa ceza konusu…” Ki biz de bu eleştirinin yanındayız. İnsanlar, “Bu kadar yatırım yapıldı. Halâ neden insanlar maça gitmekten men ediliyor” diyor. Biz de söylüyoruz bunu. İşi ticari anlamda yapan bir kuruluş ‘tribün kapansın, insanlar maça gidemesin’ der mi! Bu durum, bizim görev tanımımızın dışında. Çünkü cezayı futbol disiplin kurulu veriyor, biz sadece uygulayıcıyız. Bize ‘Şu blok cezalı’ deniyor, biz de ‘bloke ediyoruz.’ Biz, şahsa ceza olması gerektiğini söylüyoruz. Fenerbahçe-Beşiktaş kupa maçında yaşananlar malum, 25 kişi tereyağından kıl çeker gibi bulundu. 3 kişi belli bir süre hapis yattı. Yani bu kamera sistemiyle suçlular bulunabiliyor.