FutbolGündem

Biz 2016’nın olabilme ihtimalini sevdik

Bali Balayı Turları

Bir tarafta: Platini, Zidane
Diğer tarafta:Şeniz Erzik, Mahmut Özgener.

Başbakan Tayyip Erdoğan ile de Sarkozy eşleşmesi söz konusu…
Hadi işin siyasi boyutunu bir tarafa bırakalım ki sonucu etkileyen en önemli faktör bu olmasına rağmen, gene de biz spor insanlarının eşleşmesine bakalım…
Sayın Erzik spor bürokrasisinden gelen bir insan,
Sayın Özgener ise spor kulübü başkanlığı yapıp dış destek ile Federasyon başkanı seçilmiş bir kişi.
Futbol ile ilişkilerine baktığımızda her iki insanımız da ulusal ve uluslar arası arenada sporcu veya antrenör olarak herhangi ciddi bir geçmişleri olmadığını görüyoruz.
Şimdi gelelim Zidane ve Platini’ye…
Platini Avrupa ve Dünya Futbolunun gelmiş geçmiş en önemli isimlerinden; hem oynadığı kulüplerin kalitesi ile hem de Avrupa’da üç kez yılın futbolcusu seçilmesiyle.
Zidane için sadece Dünya Kupasını kazandırması yeter de artar bile…
Zaten bu eşleşme kafadan durumu 2-0 mağlup hale getiriyor.
Bence kimsenin Platini’ye kızmaya hakkı yok ki aynı durumda Sayın Erzik olsaydı aynı şeyi yapardı…

Sorun: bizim uluslararası futbol alanında kuvvetli isimlere sahip olamamamızdır.
Ne oynanan veya çalıştırılan kulüp kalitesiyle,
Ne de elde edilen başarıların büyüklüğü ile…
Bir tek Galatasaray’ın ve Dünya üçüncüsü Ulusal Takımın arkasına saklanarak bir ömür geçmez.
Doğru olan başarılardaki süreklilik ile beraber Avrupa Futbol Alanında aktif olarak görev almaktır. ‘Futbolcu’ olarak, ‘teknik adam’ olarak…
Aksi taktir de işimiz Godo’yu beklemeye döner.
Gene de Şenol Güneş, Fatih Terim, Hakan Şükür’ün orada olması konusunda yapılan yorumlarda az da olsa yarar vardı.

Her üç futbol adamının başarı sürecindeki sıkıntıları ister istemez etkileme şiddetini düşürüyor.
Ama bilenen bir gerçek de siyasetçilerin olası başarıyı kimseyle paylaşmama egosudur.
Olayın başka bir boyutu da var;
Elimizin bu konular bakımından kuvvetli olmamasından dolayı; kazanmamız ve kaybetmemizin bizim elimizde olmadığı gerçeğidir.
Eğer biz kazansaydık inanınki biz kazanmış olmayacaktık; onlar bize vermiş olacaktı.
Tabi ki kaybetmemizde onların sayesinde…
Fark ise; Fransa’nın kendi çabası ile şampiyonayı almayı başarmasıdır.
Sorun bu koşullardaki hesaplaşmalarda kendi irademizin bizde olmamasıdır, olamamasıdır.
” Spor Adamı” gerçeği ve kuvveti bu koşullarda ortaya çıkmaktadır.
İşte Beckenbauer, işte Cruyff, işte Platini, işte Zidane…
Kendimizi kandırmayalım…
Biz sadece 2016’yı alabilme ihtimalini sevdik.
Maketler üzerinde ki stat inşaatları eşliğinde…

Müslüm Gülhan

Bir yanıt yazın

Bali Otelleri
Back to top button