Scooterle GS tesislerine gidiyorum. Birileri tanıdı, bağırdı; ”O… çocuğu ne işin var burada, bilmemne ol git evine?”.
Burada doğmuşum, burada büyümüşüm, burada yaşıyorum.
Ne işim var burada?
Bilmemne olup evime gitmeliyim.
* * *
Kalamış…
Rumu, Yahudisi, Ermenisi, ülkücüsü, solcusu, cigaralıkçısı, rockçısı, cazcısı, FB’lisi, GS’lisi beraber büyüdüğümüz, beraber yaşadığımız, bölünmemesi için çok çabaladığımız entellektüel Kalamış yıllardır her derbide ‘alt tarafı bir maç’ uğruna ikiye bölünüyor.
Beşiktaş da…
Florya da…
Başka yerler de…
Biz ve onlar olduk!
Onlar biziz halbuki, biz onlarız, onlar ve biz ‘biziz’, farkında değiller, değiliz.
Yazık!
Maç öncesi Şeref’te ‘biz ve onlar’ın yöneticileri öpüşüyorlar, koklaşıyorlar.
Sağın solun bile ikiye bölemediği bu ülkeyi ikiye, üçe böl, sonra hâlâ öpüş kokuş…
Gülüş…
İnsan utanır ya!
* * *
Maç başladı.
Ben de başladım…
GS Tesisleri, Kalamış…
İlk cümlem buydu.
Devamını yazamadım.
Arkamda biri var, beni kesiyor devamlı, kelli felli beyefendi, kuzu gibi biri, no problem gibi…
FB’liymiş, fanatik değilmiş, çok kızarmış böylelerine, damadı kızı GS’liymiş, onların hatırına buraya gelmişmiş…
Filan,,,
GS’li FB’li beraber seyretmeliymiş…
Falan…
Cak cak cak anlatıyor.
Tam o sırada o cümleyi okudu, ilk cümlemi, ‘GS Tesisleri, Kalamış’…
Suratı değişti aniden, kuzu kurt oldu.
“Hepimiz böyleymişiz, niye Kalamışmış, FB’deki GS Tesisleri niye demiyormuşuz, Allah belamızı versinmiş”…
Bu fanatik olmayanı…
* * *
GS Tesisleri’nde karada polis, denizde deniz polisi…
Maç öncesi daha futbolcular ısınırken itiş kakış başlıyor, yardımcı hakeme dikiş atılıyor, maç geç başlıyor.
Lig TV son 10 yılın FB-GS maçlarını yayınlıyor her derbi öncesi, her defasında boş bulunup arıyorum, soruyorum;
-GS’nin yendiklerini sonra mı vereceksiniz?
-Yoo sırayla yayınlıyoruz.
Zaten GS cephesinde durum vaziyeti bu her GS-FB maçı öncesi…
Moraller sıfırın altı…
* * *
GS’linin üzerine gitmemek lazım bu derbi sonrası, o ortamı yazmak istemiyorum.
Sadece polis…
Saracoğlu localarında oturanlardan az kazanıyor polis…
1907‘dekiler den de, Şeref’dekilerden de…
Protokoldekilerden de, kombinelilerden de, maratondakilerden de…
İşsizler hariç, kalelerin arkasındakilerden de…
TFF ‘cilerden de…
Maçı yazacak, yorumlayacak olanlardan da, yönetmenlerden de, kameramanlardan da, fotoğrafçılardan da, ışıkçılardan da, gözlemciden de, temsilciden de az kazanıyor polis.
Bir top toplayıcı belki…
O da belki.
İyi hakem olduğu için değil, polis olduğu için vermişlerdir Gezer’e maçı.
Nokta.
Bilgin Gökberk