Almanya’da müthiş bir başarı hikayesi: Sinan Akdağ
Almanya’da müthiş bir başarı hikayesi: Sinan Akdağ… Sinan Akdağ, ailesinin üçüncü çocuğu, Alman sistemi annesini sınırdışı edecekken son anda Almanya’da kalmayı başardılar bugün ise o Alman Buz Hokeyi Milli takımının yıldızı..
NationalTürk’ün özel haberi ve röportajı;
Alman Buz Hokeyi Milli Takımı’nın oyuncusu Sinan Akdağ’ın hayat hikayesi çok ilginç : 80′lerde Almanya’ya işçi olarak gelen babası annesi için oturma izni alamıyordu. Sinan’ın babası Alman yasalarındaki gebelikten gelen haklarla annesini Almanya’da tutmaya çalıştı. Ancak üçüncü hamilelikte Alman Yabancılar Şubesi Sinan’ı daha anne karnındayken sınırdışı etmeye karar verdi ama son anda bir mahkeme kararıyla Sinan ve annesi Almanya’da kalmaya hak kazandı.
O gün Almanların istemediği Sinan Akdağ, bugün Almanya’yı Dünya Şampiyonalarında buz hokeyi gibi dünyanın en çok seyirci çeken sporunda başarıyla temsil ediyor.
Sinan Akdağ ve ailesi: Almanya’nın entegrasyon sisteminin çarpıklığının en büyük delili
NationalTurk Özel Röportaj – Alman Buz Hokeyi Milli Takımı forması giyen ilk Türk kökenli oyuncu olan Sinan Akdağ hem Krefeld Pinguine hem de Alman Buz Hokeyi Milli Takımı ile gösterdiği performansla dikkatleri üzerine çekiyor. Geçtiğimiz mayıs ayında Dünya Buz Hokeyi Şampiyonası’nda boy gösteren Sinan Akdağ Türkiye’de ilk olarak NationalTurk’e röportaj verdi; başarılı genç yetenek; geleceği, Amerikan Ulusal Hokey Ligi, Türkiye’de ve Almanya’da yaşayan Türk gençleri ve onların entegrasyon sorunları ve ilginç hayat hikayesi hakkında samimi açıklamalarda bulundu.
NationalTurk – Başarılarınla alakalı haberleri almaktan memnuniyet duyuyoruz ve seni tebrik ediyoruz. Profesyonel bir buz hokeyi oyuncususun. En azından Türkiye için enteresan sayılabilecek ilginç bir spor seçmişsin. Almanya’da yaşayan Türk gençlerinin genelde futbola yöneldiğini biliyoruz. Bize neden buz hokeyi seçtiğini anlatabilir misin ?
Sinan Akdağ – Almanya’nın Rosenheim kentinde ailem ile birlikte yaşıyordum. Ben 3 yaşındayken şehrin buz hokeyi takımı Almanya şampiyonu oldu. Şehirde büyük coşku yaşandı ve babam buz hokeyi ile ilgilenmeye başladı. Zaten buz hokeyi oynanan salonun yakınlarında oturuyorduk. Ben 4 yaşındayken babam beni bu sporla tanıştırdı ve bundan sonra 8 yaşında kararımı buz hokeyinden yana kullandım.
Buz hokeyi Almanların yabancı oyuncu oynatma konusunda en tutucu olduğu spordu
NT – Alman Milli Takımı ile büyük turnuva oynadın mı ?
SA – Evet, geçtiğimiz mayıs ayında İsveç’ te düzenlenen Dünya Şampiyonası’nda oynadım.
NT- Bize turnuva hakkında bilgi verir misin, atmosfer nasıldı ?
SA – Bu benim ilk büyük turnuvamdı ve ilk Dünya Şampiyonası deneyimimdi. Takımdaki en genç oyunculardan biriydim. Turnuvada yer almaktan büyük mutluluk ve heyecan duydum. 8 takımlı grupta toplam 7 maç yaptık. Ben turnuvada toplam 4 maçta oynadım. Benim için Dünya Şampiyonası’nda oynamak inanılmaz bir deneyimdi ve takımda yer aldığımdan ötürü çok sevinçliydim.
Dünya Şampiyonaları her zaman büyük bir coşku yaratır ve bu şampiyonada da atmosfer harikaydı. Seyirciler sürekli tezahurat yapıyordu.
Almanya olarak biz İsveç ‘le aynı gruptaydık ve evsahibi İsveç’ le yaptığımız maçta atmosfer süperdi. Nerdeyse 10000 kişi salonu tıklım tıklım doldurmuştu. Diğer maçlarda salonlar o kadar dolu olmasa da yine de 4000-5000 civarı seyirci önünde oynadık.
NT – Biliyorsun ki Buz hokeyi demek Amerika ve Kanada Ulusal Ligi’nde (NHL) Stanley Cup oynamaktır. Hedefin Amerika’da oynamak mı ?
SA – Açıkçası eskiden böyle bir hedefim vardı. NHL’de oynayabilmek için genç buz hokeyi oyuncularının en büyük şansa sahip olduğu zaman 18- 19 yaşları.. Amerikan Ligi NHL’de tıpkı NBA ‘de olduğu gibi bir draft var.
NHL draftında seçilmedim, şu anda 22 yaşındayım ve Amerika’da oynama hayalim biraz gerçekçiliğini yitirmiş görünüyor. Büyük turnuvalarda performansımı arttırmam gerekiyor. Hayal devam ediyor ama kolay olmayacak.
NT – Ancak Avrupa’dan draft yoluyla değil de transfer olarak NHL’e giden oyuncular da bulunuyor.
SA – Tabii, ama oynadığın ligde en iyi olman lazım, Dünya Şampiyonası’nda da en iyi 5 oyuncu içersinde yar alman gerekiyor.
NT – Birgün Amerika’da profesyonel olarak hokey oynarsan Alman vatandaşı bir Türk olarak her iki ülkede yaşayan Türklere örnek olacağını biliyor musun?
SA – NHL dünyanın en iyi ligi sonuç olarak, eğer NHL’de oynamamı tıpkı Hidayet Türkoğlu’nun NBA’de oynamasıyla kıyaslayabilirsiniz. Bir Türk’ün Amerika ‘da hokey oynaması hem Almanya’da hem de Türkiye’de daha çok insanın ilgisini çekecektir. Böyle bir durum gerçekleşirse Türkiye’de de daha fazla çocuğun buz hokeyi oynamaya başlayacağını düşünüyorum. Ama sonuçta futbol her iki ülkede de bir numaralı spor ama bunun zamanla Türkiye’de de buz hokeyinin ilerlemesine katkısı olacaktır.
NT – Türkiye’den bahsetmişken, buradaki Buz hokeyi hakkında neler biliyorsun?
SA – Takımlar düzeyinde Almanya kadar olmasa da az bilgim var ama Türk Milli takımını takip ediyorum. Şampiyon olup klasman atladılar ve şimdi 2. grupta mücadele ediyorlar uluslararası seviyede.
İsveç’te Dünya Şampiyonası’ndayken Türk Milli takımı antrenörü ve federasyon başkanı tarafından arandım. Beni tebrik ettiler, ben de onlara teşekkür ettim. Tabi bu beni memnun etti, güzel bir andı.
NT – Çok ilginç bir yaşam hikayen var, Almanya az daha anneni ülkeye kabul etmiyormuş, sense şimdi Almanya’yı buz hokeyinde uluslararası platformda temsil eden bir sporcu olarak bunu hiç basın yoluyla dile getirdin mi ?
SA – Evet annem bir vize sorunu yaşamış. Yaşamış diyorum çünkü benim bu durumdan haberim yoktu, bundan bana ne ailem ne de başka bir kimse bu yıla kadar bahsetmemişti. Bu yıl bir kamptayken yakın bir aile dostumuz bana bu durumdan bahsetti.
Açıkçası bu konuyu o kadar fazla düşünmedim, ben Almanya’da doğdum ama tabii annem babam Türk. Burda tam bir karışım sözkonusu. Alman ve Türk unsurların karışımı. Ama eğer Almanya ve Türkiye arasında bir seçim yapmam gerekirse Almanya’yı seçerim. Ben Almanya’da büyüdüm burada yaşıyorum ve buz hokeyini burada öğrendim. Bu yüzden gayet doğal ve normal olduğunu düşünüyorum bu seçimimin.
NT – Almanya’daki Türk çocuklarına buz hokeyi oynayarak yeni bir kapı açtın. Bu konuda kendini bir öncü ya da örnek gibi hissediyor musun ?
SA – Örnek olduğumu pek düşünmüyorum. Umudum Türk çocuklarının buraya entegrasyonunu tamamlayabilmesi yönünde. Almancayı öğrenmeleri, okula gitmeleri buradaki yaşama adapte olmaları ve insanlarla anlaşabilmeleri gerekiyor. Elbette herkesin kendine özgü kültürünü de yaşaması gerektiğini düşünüyorum. Bu çok önemli.
NT – Profesyonel şekilde hokey oynayan başka Türkler ya da yabancılar var mı Almanya’da , senin gibi Alman milli takıma yükselebilecek oyuncular?
SA – 1 yıldan beri Nürnberg’de bir Türk oyuncu oynuyor. Thomas Sabo Nürnberg Ice Tigers’da. O da Alman Genç Milli Takımları’nda oynadı. U-16′dan U-20 ‘ye kadar. Umarım onu da milli takıma çağırırlar. Çok iyi bir oyuncu kendisi.
Almanya’da yabancı kökenli oyuncular çok, ve dünyanın her yerinden oyuncu var burada. Bizim takımımızda 9 yabancı oyuncu var. Takım kadrosunda zaten 11 oyuncu bulunuyor, bunun da en az yarısı yabancı oluyor. Hatta bu Alman oyuncuları zorluyor bile..Amerika, Kanada, İsveç, Rusya, Finlandiya, Slovenya, Slovakya gibi ülkelerden çok oyuncu var.
NT – Bize biraz kendinden bahseder misin? Sinan buz hokeyi oynamadığı zamanlarda ne yapar, hobileri nedir?
SA – Antreman tempom yoğun. Düzenli bir şekilde yaşıyorum yemek saatlerime dikkat ediyorum. Geçtiğimiz yıl sabah 9′dan öğlen 12′ye kadar antremanım oluyordu. Günün geri kalanı boş oluyordu. Arkadaşlarımla vakit geçiriyordum sonrasında akşamları ise okulum vardı. Liseyi (Gymnasium’a) bu sene akşam okuluna giderek bitirdim.
Almanya’nın üniversitelere giriş sınavı olan Abitur’a girdim hatta sonucu bugün aldım. Haftaya üniversite eğitimime başlıyorum. Uzaktan öğretim olacak bu durumda. Düsseldorf Üniversitesi’nde işletme okuyacağım.
Futbol ve basketbol oynamayı seviyorum, ara sıra tenis de oynuyorum, sporla ilgilenmeyi seviyorum, beni zinde tutuyor zaten onun dışında çok fazla şeye vakit kalmıyor bu aralar. Pazartesi günleri dışında her gün antreman yapıyoruz. Cuma ve pazarları maç günü. Bu tempo buz hokeyi sezonu boyunca, ağustostan nisana kadar bu şekilde devam ediyor. Sonra 3-4 aylık bir tatile giriyoruz. Ama orda bile akşamları antreman oluyor, ya takımla ya da kendin yapıyorsun. Koşuyorsun ya da fitness çalışıyorsun.