Abdurrahim Albayrak; Benim ölüm buradan çıksın ki.. Galatasaray’ın eski yöneticisi Abdurrahim Albayrak, HABERTÜRK TV’de yayınlanan Teke Tek adlı programda Fatih Altaylı’nın konuğu oldu. Albayrak, “Benim ölüm buradan çıksın ki Hoca’yı Milli Takım’a ben önermedim” dedi…
Galatasaray’da yaşananlarla ilgili birçok şeyi ilk kez dile getiren Albayrak, önemli açıklamalar yaptı. HTSpor’un haberine göre, Albayrak “Başkan’ın seçim kararı aldığı toplantıda birçok yönetici arkadaşımız esti gürledi. Ama sonra öğrendik ki onlara bu sözleri Başkan söyletmiş” diyerek, Türkiye’nin konuşacağı bir itirafta bulundu.
“Seçimi kazanınca, ilk iş olarak Fatih Terim’i takımın başına getirmemiz gerektiğini söyledik. Bu transfer için çok kulis yapıp çalıştık. Başkan da Ali Dürüst’e ‘Tamam, siz tecrübelisiniz’ dedi. Hoca da Galatasaray’ın bu zor anında elini taşın altına koydu. Seçimden sonra çok çalıştık. Evin yolunu unuttuk. İdman, kamp kaçırmadık. Biz 2 değil 3 kez şampiyon olduk. İlk sene 2 kez şampiyon olduk. Arda’nın da beynini yıkamıştık. Ama play-off sistemi çıkmasaydı, Arda hala bizim oyuncumuzdu. Çünkü kamp programı değişince Arda, Çeşme’ye gitti. Hoca da ben de çok çalıştık ama Arda’yı kaybettik.”
“Galatasaray’da bir yerlere tırnaklarımla kazıyarak geldim. Alt yapı başkanlığından buralara geldim. Ben bu renklere aşığım. Ben Galatasaraysız yaşayamam. İkinci yıla geldiğimizde Başkan’ın kafasını karıştırdılar. Allah var beni bir kere bile kırmadı. Son Beşiktaş maçından önce Başkan’a ‘Prim vermemiz lazım. İzin verirseniz sabah Florya’ya gideyim’ dedim. Başkan da izin verince gittim. Fatih Hoca ile konuştuk ve ona ‘Kazanacağız’ dedim. Olaylara üzüldük ama sonuçta galip geldik. Ben başkaları gibi kibirli değilim.”
“Yönetimden ayrıldıktan sonra Başkan’ın ‘Artık biz Hoca ile birebir konuşuyoruz. Aracıları çıkardık’ lafına çok üzüldüm. Bu lafı hak etmedim. Kamplarda çok ağladım. Çok çalıştık, birçok sorunu çözdük.”
“Cumartesi şampiyon olduk. Pazartesi telefon geldi. Kalamış’ta yönetim kurulu toplantısı yaptık. Normalde TT Arena’da yaparız. Başkan geldi. Toplantının başında bir arkadaş ‘Ben rahatsızım, seçime gitmemiz lazım’ dedi. Kurumsallaşmaya karışıldığı gerekçesiyle böyle konuşmuş. Yanındaki arkadaşı da acayip şekilde suçlamalarda bulundu. ‘Zaten Florya’dan haber alamıyoruz, ne oluyor bilmiyoruz’ diye çıkıştı.
Başkan da birdenbire ‘Madem herkes mutsuz, seçime gidiyoruz’ dedi. O anı unutmam. Bu kadar emeğimizin karşılığı bu olmamalıydı. Her şey dört dörtlük gidiyordu. Bu karar çıkınca şaşırdık. Ertesi gün de Karadeniz yemek günümdü. Toplantıda konuşan o ağabeye ‘Ben seni böyle görmedim’ dedim. O da bana ‘Bize böyle konuşmamızı Başkan söyledi’ itirafında bulundu. Şoke oldum.”
“Başkan ile birebir kalsak her şeyi çözüyorduk. Ama Başkan’ın kafasını karıştırıyorlardı. Hoca çok iyi Galatasaraylıydı. Transferlerde benimle kavga ederdi. Galatasaray’ın parasını çarçur etmemezi istemezdi. Sneijder’ı istemedi. ‘Bunun yerine daha iyilerini alırız’ demişti.”
“Başkan istese Hoca’ya ulaşırdı. Sekreteriyle bile ulaşırdı. İnsanlar zaman zaman telefonlarını kapatabilir. Ben de kapıyorum bazen. Benim ölüm buradan çıksın ki Hoca’yı Milli Takım’a ben önermedim. Biz Rizeliyiz. Biz öyle erkek değiliz. Çocuklarımın doğum günlerini bilmem futbolcularınkini takip ediyordum. Fatih Hoca kendisine yapılanları hak etmedi.”
